VERİ AĞIRLIKLI DİJİTAL EKOSİSTEMİN YILI: 2019

2030'a kadarki süreçte akıllı yaşam, zeki iş ve çevik ekonomi uygulamalarını kapsayan 'İnsan-Makine' iş birliği çağına geçileceğini öngörülüyor. 5G teknolojisi veri oyununu kökten değiştirecek. Makine öğrenimi, özel ve iş hayatımızda sürükleyici deneyimler sunacak. Z kuşağı da iş hayatını şekillendirmeye başlayacak.

VERİYE BAĞLI HIZLI DÖNÜŞÜM 

Günümüz dünyasında veriye bağlı olarak çok hızlı bir dönüşüm gerçekleşiyor. Dışarıdan bir müşterinin işlemi ya da çalışanın yaptığı iş, yani her süreç veri izi bırakıyor. İnsan ve makine ortaklığındaki gelenekselden 10, sade makine tarafından oluşturulan ise 50 kat hızlı artıyor. 

‘AKILLI VERİ YÖNETİMİ’ 

Sürekli evrilen veriyi kullanma ve etkileşim içinde olma şeklimizle, iş çevikliği ve operasyonel verimliliği iyileştirecek yeniliklerin sayısı da çoğaldı. Bu ortamda büyük ölçekli şirketlerin bir adım önde olmak ve daha iyi hizmet sunabilmek için ‘Akıllı Veri Yönetimi’ taleplerini anlaması çok önemli… 2019’un veri ağırlıklı dijital ekosistemin yılı olacağını düşüncesi hâkim. Peki! 2019’a ilişkin beklentiler ne ve tahminler nasıl? 

‘MAKİNE ZEKASI BİZİ İŞTE DE TAKİP EDECEK!’ 

Dell EMC Türkiye Genel Müdürü Sinan Dumlu, yapay zeka ve makine öğrenimi teknolojilerini geliştirmek için yapılması gereken hâlâ çok şey olduğu fikrinde. Dumlu, 5G teknolojisinin hayatı hızlandırmasından Z kuşağının işbaşına geçmesine kadar farklı alanlardaki tahminlerini ve öngörülerini sıraladı.
Otonom sistemler, şirketler yapay zeka ve makine öğrenimini destekleyen dijital altyapıyı inşa ettikçe esas şeklini almaya devam ediyor. ‘SON KULLANICIYA YÖNELİK

TEKNOLOJİLER YAYGINLAŞACAK’

Gerçekleştirdiğiniz etkileşimlerden tercihlerinizi öğrenip buna göre proaktif içerik ve bilgi sunan sanal asistanlar, akıllı ev teknolojileri, internete bağlanan "nesneler" ve otomobiller gibi son kullanıcıya yönelik teknolojilerle yaygınlaşacak. Sarmalayıcı makine zekası, artırılmış ve sanal gerçeklikle buluşarak bize özel yaşamımızda sürükleyici deneyimler sunacak. Bizi işte de takip edecek. Her gün kullandığımız bilgisayarlar ve cihazlar, alışkanlıklarımızı öğrenecek ve uygun zamanda, doğru uygulamaları ve hizmetleri kendiliğinden açacak. Dil algılama ve ses sistemlerindeki gelişmeler, makinelerle etkin iletişim kurulmasını sağlayacak. Otomasyon ve robotik dünya, fazlasını sunmak üzere hızlı ve kesintisiz bir araya gelecek.

‘BÜYÜK VERİ 44 ZETABAYTA ULAŞACAK’ 

Şirketler yıllardır büyük veri depoluyor. 2020’ye dek bu hacmin 44 trilyon gigabayta, yani 44 Zetabayta ulaşması bekleniyor. Kısa bir sürede dijital dönüşümün de şekillenmesiyle bunlardan anlamlı sonuçlar elde edilecek. İnovasyonlar ve verimli iş süreçlerini yönlendiren öngörülerle verilerin değeri yükseldikçe teknoloji sektörü, yatırımı tetikleyecek.


5G İLE UÇUŞA GEÇİN!

İlk 5G cihazların, hız ve erişilebilirlikte veri oyununu kökten değiştirmeyi vaat eden, gelecek nesil şebekeyle birlikte bu yıl piyasaya sunulması planlanıyor. Düşük gecikmeli ve yüksek bant genişliğine sahip şebekeler çok sayıda bağlantılı nesne, araç ve sistem demektir. Bu, uç nokta cihazlarda muazzam ölçüde yapay zeka, makine öğrenimi ve bilgi işlem anlamını taşıyor. Uç nokta veri merkezleri çok geçmeden caddelerimizi kaplayacak. Kendi sokağınızda o andaki öngörüler için yeni "akıllı" fırsatlar ortaya çıkacak. 

‘OYUNUN KURALLARI  KÖKTEN DEĞİŞECEK’

Şehirler ve kasabalar hiç olmadığı kadar bağlantılı hale gelecek ve bu da 2030’da gerçekleşeceğini tahmin ettiğimiz, akıllı şehirleri ve dijital altyapıyı sağlayacak. Bu şekilde, sahada üretilen veri ve bilgilerin hemen işleme alınabilmesi, gerçek zamanlı analiz edilip (bir buluta gidip geri gelmek zorunda kalmakla kıyaslandığında) ihtiyacı olanlarla anında paylaşılabilmesi, sağlık hizmetleri ve üretim gibi endüstriler için oyunun kurallarını kökten değiştirecek.

GENEL VE ÖZEL BULUT  TARTIŞMASI BİTİYOR

Kuruluşlar işleme aldıkları tüm farklı veri türlerini etkili yönetmeleri gerektiğini fark ettikleri için genel ve özel bulut tartışması hararetini yitirmeyi sürdürecek. Bir IDC anketi, katılımcıların %80'inden fazlasının verileri kurum içi özel bulutlara geri gönderdiğini gösteriyor. Genel bulutun büyümesine karşın özel buluta geri dönüş eğilimi devam edecek.

Y KUŞAĞI KENARA ÇEKİLİN;  Z İŞBAŞI YAPACAK!

Y kuşağı, 2019’da çalışma yaşamına adım atması beklenen Z nesline (1995'ten sonra doğanlar) yer açmak zorunda kalacak. Bu da, 5 farklı jenerasyonu kapsayan, her geçen gün çeşitlenen iş gücü ortaya çıkaracak. Z’lerin birçoğu yazılım geliştirme ve kod yazmayla ilgili temel bilgileri zaten biliyor. Çalışma deneyimlerinde her zaman en iyi teknolojiyi kullanmayı bekleyecek. İş yeri için yeni bir evrimi ateşleyecek. Teknoloji okuryazarlığı ile eski nesil çalışanların yeni becerileri iş yerinde öğrenmeleri için çokça fırsat oluşturacak. ‘Artırılmış’ ve ‘Sanal Gerçeklik’ sıradan hale gelecek. Yaşlanan bir iş gücü genelindeki yetenek uçurumlarını kapatırken, Z kuşağına talep ettikleri hızı ve verimliliği sunacak.

ÇEVRE DOSTU YAKLAŞIMLAR... 

Sürdürülebilir bir şirket yönetmenin birçok avantajı olduğuna inanan kuruluşlar, geri dönüşüm ve kapalı döngü uygulamalarındaki yenilikler aracılığıyla atıkları, iş modellerinden çıkarmanın yollarını arayacak. Dell olarak biz, okyanusa atılan plastikleri, ambalajlara ve dizel jeneratörlerinin egzoz dumanlarındaki isi, kutuların üzerine yazmak için kullanılan mürekkebe çevirme projemizi örnek için paylaşıyoruz.

‘ALIŞKANLIKLARIMIZI UNUTACAĞIZ’ 

Blockchain, kaynak kullanımında güven ve emniyeti sağlamayla eşdeğer, süreçteki ürünler ve hizmetlerle ilgili bilgileri ve verileri korumada da önemli bir rol oynayacak. 5G, yapay zeka ve makine öğrenimindeki yeniliklerin yanı sıra bulut ve blok zinciriyle ilgili gelişmelerin tam gaz ilerlediği şu günlerde teknoloji en iyi dönemini yaşıyor. Verilerin gücünü daha önce hayâl dahi edilmemiş şekillerde açığa çıkararak iş yaşamımızı ve gündelik alışkanlıklarımızı kökünden değiştireceğiz.

1- Çoklu bulut kullanımı ve bundan faydalanılması artacak.

2- 2019’da flash bellek arzında azalmayla birlikte fiyatlar artacak.

3- ‘Kestirimsel Analitik’ ana akım ve yaygın hale gelecek.

4- “Çok yönlü” (ya da genelci) rol BT organizasyonlarının büyük çoğunluğu için yeni işletim modeli haline gelecek.

5- İlk 5G ağlarının gel mesi distribütörler ve şifreleme hizmeti sağlayıcılarının (CSP) yüksek hacimli verilerinin toplanması, yönetilmesi, depolanması ve işlenmesine yardımcı olacak yeni fırsatlar oluşturacak. 

‘2019 TEKNOLOJİNİN YILI... AVRUPA, GIGABIT TOPLUMU’NA DÖNÜŞECEK’ 
VEEAM Ürün Stratejisi Başkan Yardımcısı Dave Russel, 2019'da, karar vericilerin bilmesi gereken EMEA pazarına yönelik 5 önemli trendi açıkladı.

1- ‘TEKNOLOJİYE BAĞLILIĞIN ‘BULUT’U TETİKLEMESİ KAÇINILMAZ’ 
McKinsey & Company’nin bir raporu 2005’ten bu yana Asya’ya doğru olan veri akışının en azından 45 kat arttığını göz önüne seriyor. Kuzey Amerika ve Avrupa gibi kilit bölgelerden gelen veri, hızlı bir şekilde sırasıyla 1.000’den 5 bin Gbps’e, 5 binden 20 bin Gbps’e yükseldi. 2005’teyse bu sayılar 100-500 Gbps ve 50 Gbps’in altındaydı. Şirketlerin yurtdışında daha fazla operasyonlarının olması ve teknolojiye bağlılık hiç olmadığı kadar artarken, çoklu bulut kullanımının artması da kaçınılmazdı. IDC, müşterilerin 2021’de bulut bilişim ve ilgili hizmetlere 2016’da yapılanın iki katından fazla, yani yaklaşık 554 milyar dolar harcayacağını öngörüyor. Şirket içindeki veri ve uygulamaların modası geçmeyecek ama, verinizin yayılım modelleri SaaS, IaaS, yönetilen ve özel bulutların artan şekilde birbirinin içine geçmesiyle genişleyecek. Zamanla daha fazla iş yükü şirket dışında bulunacak. Ama bu dönüşüm yıllar içinde gerçekleşecek ve inanıyoruz ki bu gerçeklik için bugünden kendimizi hazır tutmamız çok önemli. 

2- KOPYA VERİ YÖNETİMİ YETKİNLİĞİYLE DAHA İYİ İŞ… 

Gartner’ın raporuna göre; 2019 ortasında flash bellek arzı küçülecek. Çin’in bellek üretiminin artmasına bağlı olarak fiyatların sonradan sabitlenmesi bekleniyor. Daha fazla tedarik ve iyileştirilmiş fiyatlandırma, genellikle en son 14 günlük yedekleme ve çoğaltma verisine ev sahipliği yapan operasyonel kurtarma alanında flaş kurulumunun çok kullanılmasına neden olacak. Daha büyük flaş kapasitesi, yedeklenmiş makine görüntüleri (veya Kopya Veri Yönetimi) anlık montajlanarak geniş kullanımına yol açtı. Kopya veri yönetimi yetkinliği sunan sistemler, iyi iş sonuçlarının yanında erişilebilirliğin de ötesinde değer sağlayacak. Bundan ve yedeklemeden yararlanmaya yönelik örnekler DevOps, DevSecOps ve DevTest, yamalama testini, analitiğini ve raporlamayı içeriyor. 

3- ‘İŞLETMELER İMZA VE PARMAK İZLERİNİ KULLANACAK’ 

‘Kestirimsel Analitik’ pazar 2022’de 12.41 milyar dolara ulaşacak. Bu da %22.1’lik yıllık bileşik büyümeyle 2017’nin %272 üstünde. APAC bölgesi en yüksek oranı yakalayacak. Kestirimsel Analitik, ‘Telemetri verisini temel alıyor. Gerçekte Makine Öğrenimi’nin (ML) etkin olduğu rehberlik ve önerilen ana akım, yayılması en muhtemel kategorilerden. ‘Makine Öğrenimi’ öngörüleri yeni değil. Ancak işletmelerin kurduğunuz ve sorumlu olduğunuz altyapılarından daha çok faydalanmaları için örnek yapılandırmaları ve kurallarını da içeren imza ve parmak izlerini kullanmaya başladıklarını göreceğiz. ‘Kestirimsel Analitik’ ya da ‘Tanılayıcı’ kesintisiz çalışan operasyonları gerçekleştirmemize yardımcı olurken sistemlerin en iyi şekilde işlemesi için uygulanan yönetimsel yükü de azaltacak. BT organizasyonlarının giderek daha fazla veri ve sıkı hizmet seviyesi hedeflerine sahip çeşitli bir çevreyi yönetmesi gerektiğinden bu yetkinlik, hayati önem taşımakta. ‘Kestirimsel Analitik’ ana akım haline geldikçe SLA’ler (Hizmet Seviyesi Anlaşmaları) ve SLO’lar (Hizmet Seviyesi Hedefleri) artıyor. İşletmelerin SLE’leri (Hizmet Seviyesi Beklentileri) ise yükseliyor. Bu da daha fazla yardıma ve işletmenin beklediğini sağlamaya yaracak geniş istihbarat demek. 

4- ‘DİJİTALİN GELECEĞİ HÂLÂ ANALOG: İNSAN’ 

İlk iki trend teknoloji odaklıyken dijitalin geleceği hâlâ analog: İnsan. Yeni, çökmekte olan kurumlar için altyapı ve açık bulut+SaaS ile birleşen yetenek kısıtı, çok çeşitli disiplinlerde arka plana sahip daha kapsamlı teknisyenlere ve giderek daha büyük bir işletme bilincine de yol açıyor. Örneğin, Singapur’daki BT istihdam pazarı yüksek seviyelerde işe alımlara devam ediyor. Standartizasyon, yönetim ve otomasyon, hıza katkı yapıyor. Yetenekli sistemler, yöneticilerin derin bir uzmanlıktan ziyade yatay bir görünüm almasına izin veriyor. Uzmanlaşma elbette önemini kaybetmeyecek ancak, BT iş sonuçlarının temel bir hal almasıyla, BT yeteneklerinin de geniş iş alanlarını anlaması ve birçok BT’ye katma değer sağlaması gerek. Bu trendlerin 2019’da statükoyu zorladığını görsek bile dünyanın her köşesindeki şirketler için daima akılda kalacak iki ana etmen var. 

a- Eskiden kalma yedekleme yaklaşımları ve çözümlerinden kaynaklanan hayâl kırıklıkları. 
b- 3 C’nin (Cost/Maliyet, Complexity/Karmaşıklık ve Capability/ Yetenek) sorunları.

‘İŞ DÜNYASININ GELECEĞİ AKILLI MAKİNELERDE’ 

a- Pazarın ilk 3 şirketi 2019’da da payını kaybedecek ki en büyük sağlayıcı, son 10 yıldır sürekli düşüşte. Şirketler giderek artan oranda eski çözüm/ürün sağlayıcılardan uzaklaşıyor. Veriyle yönetilen çağda başarılı olmak için gereken becerileri sunan çok daha çevik, dinamik ve farklılaşan tedarikçileri tercih ediyor. Cognizant’in raporuna göre; APAC bölgesindeki şirket yöneticilerinin %82’si iş dünyasının geleceğinin akıllı makineler olduğuna inanıyor. 

b- 3 C, veri merkezlerindeki çalışanların, diğer tedarikçilerin sunduğu hizmetlerden memnun olmama sebebi. Bir sanal makine görüntüsüne yedekleme ve kurtarma hızı ya da anında destek şeklinde kendini gösteren haddinden fazla harcamalar, gereksiz karmaşa ve yetenek eksikliği. Bu 3 temel kriter, kurumların çözümlerini artırmaları ya da tamamen değiştirmeleri gerektiğinin ardında yatan neden. 

5-‘5 G CİHAZLAR, İŞLETMELERCE HIZLA BENİMSENECEK’ 

2019’un ilk aylarında ABD’deki CES ve Barcelona’daki MWC’de ilk 5G özellikli cihazların pazara sunulduğuna şahit olacağız. 5G’nin makineden makineye iletişimde ve IoT (Nesnelerin İnterneti) teknolojisinde işletmelerce hızla benimseneceğine inanıyorum. Tüketici mobil ağlarının hızları muhtemelen çoğumuzun ihtiyacından fazla olan bir noktaya ulaştı. 

5G İLE YENİ CİRO FIRSATLARI… 

2019, tam anlamıyla standart hale getirilecek ve test edilecek teknolojinin yılı olacak. Gelecekte çıkacak teknolojilere de uygun olarak tasarlanacak cihazlara çok daha fazla rastlanacak ve Avrupa bir Gigabit Toplumu’na dönüşecek. Tedarikçiler ve bulut hizmet sağlayıcıları için heyecan, 5G ya da onu destekleyen altyapılardan yararlanan yeni ciro fırsatlarının gelmesiyle artacak. Yüksek hacimlerdeki verinin gerçek zamanlı, daha hızlı işlenmesi, yeni donanım ve cihaz ihtiyaçları ve veri yönetimi için yeni uygulama fırsatları sunacak. Edge bilişimi çevresinde dönen konuşmaların da basitleşmesine yardımcı olacak.

5 YILDIR LİDERLİĞİ KİMSEYE KAPTIRMAYAN ŞİFRE: 123456

Antivirüs ve internet güvenliği kuruluşu ESET, neredeyse her güvenlik önerisinde şifre ve parolaların güçlü düzenlenmesini öneriyor. Ancak bilgisayar kullanıcılarının bu konudaki karnesi iyi görünmüyor. ESET, 2018?in en kötü şifrelerini duyurdu.

Güçlü şifreler, siber güvenlikte en temel korunma önlemlerinin başında geliyor. Parola güvenlik şirketi SplashData’nın yayımladığı ve ESET’in de her yıl mercek altına aldığı “En sık kullanılan, en kötü şifreler“ sıralamasında genel görünüm hiç de rahatlatıcı değil. 

ÇILGINCA BİR PAROLA: PASSWORD 

Küresel seçimlerden yola çıkılarak hazırlanan listede ilk sırada “123456“ yer alıyor. Bunu bir başka çılgınca seçim olan “password” takip ediyor. Aslına bakılırsa bu ikili, 5 yıldan beri ilk iki sırayı kimseye kaptırmayarak yaygın parolalar arasındaki en vazgeçilmez tercihler olarak göze çarpıyor. Sonraki 5 sıra ise sayıların kolayca tahmin edilebilmesine ve hatırlanabilmesine dayanıyor.

GÜRCAN ŞEN: HIZLA DEĞİŞTİRİN ESET 

Türkiye İstanbul Teknik Müdürü Gürcan Şen, “Parolanız bu en yaygın tercihler arasında yer alıyorsa, bunu hızla değiştirmenizi öneriyoruz“ diyor ve ekliyor: “Bu şifreler çok kolay tahmin edilebilir durumda, dolayısıyla en temel savunma refleksinden bile yoksun durumdasınız.” 

TOPLUMUN %10’UNDA YANLIŞ SEÇİM 

SplashData, toplumun neredeyse %10'unun “bu yılın listesindeki en kötü şifrelerden en az birini kullandığını” öngörüyor. Ayrıca neredeyse %3'ü en yaygın zayıf parola olan “123456"yı yeğliyor. Bu yılki sıralama, çoğunlukla Kuzey Amerika ve Batı Avrupa'da bilgisayar kullanıcılarınca sızdırılan 5 milyondan fazla şifreyi temel alıyor.

İŞTE EN KÖTÜ 20 ŞİFRE:

1. 123456, 2. password, 3. 123456789, 4. 12345678, 5. 12345, 6. 1111, 7. 1234567, 8. sunshine, 9. qwerty, 10. iloveyou, 11. princess, 12. admin, 13. welcome, 14. 6666, 15. abc123, 16. football, 17. 123123, 18. monkey, 19. 654321, 20. !@#$%^&*