YATIRIMA CFO ETKİSİ

Dünyanın ve Türkiye'nin içinde bulunduğu belirsiz iklimsel, politik, ekonomik ve finansal ortam her geçen gün CFO'ların işini daha da zorlaştırıyor. ALLIANZ Trade araştırmasına göre şirketlerin işletme sermayesi gereksinimi 2021 yılındaki 3 günlük artışın ardından 2022 yılında 9 gün daha arttı ve 72 günlük ciro seviyesine ulaştı. Düşük büyüme oranları, yüksek enflasyon, finansman maliyetlerindeki artış ve alacak tahsilindeki aksaklıklar işletme sermayesi gereksinimini artırdı. 2023'te CFO'ların öncelikli gündemi uygun finansman olanaklarına erişimken, yeşil finansman kaynakları bu konuda önemli bir fırsat penceresi açıyor. Yatırım kararlarına yön veren CFO'ların sürdürülebilirlik projelerine yatırıma yöneldiği yeni dönemde ajandalarını sorguladık.

CFO’NUN YATIRIM AJANDASI
“Yatırım işinde rahat olan şeyler çok nadir kâr getirir.”
Evet, böyle diyor Amerikalı iş insanı, yatırım ve yazar Robert Arnott.
Türk finans sektörü neye odaklanmalı ki, sürdürülebilir yatırımlar hız kazansın?
Büyümeyi hedefleyen, bunu yaparken de ‘sürdürülebilir’ yatırımlar konusunda adımlarını atan şirketlerin hangi başlıklara önem verdiğini merak ettik. Türkiye'nin önde gelen şirketlerinin CFO’larına kulak verelim.

Eksun Gıda CFO’su Tamer Yüksekdağ:
“Kurumsal vizyonumuz doğrultusunda hareket ediyoruz”
Yatırım kararı alırken kurumsal vizyonumuz doğrultusunda hareket ediyor ve yol haritamızı bu yönde çiziyoruz. Eksun Gıda olarak Sinangil, Gluten Yok ve alt markalarımızla perakende ve ev dışı tüketim kanallarına yönelik ürünler sunarken standartlarımızı da sürekli iyileştirmeyi hedefliyoruz. Yatırım planlarımızı da bu vizyon üzerine inşa ediyoruz.

Bugüne kadar 3 fabrikamızda yeni nesil teknolojilerle üretim gerçekleştirmek adına yatırımlar yaptık ve ürünlerimizi zenginleştirip çeşitlendirdik. Bu yatırımlarımızın ardından gerekli olgunluğa eriştiğimize inandık ve halka arz için adım attık. Bu, daha kurumsal bir yapıya kavuşmamız için önemli bir adımdı. Halka arz sürecimize 1,2 milyondan fazla yatırımcı katılım sağladı. Önümüzdeki dönemde yenilenebilir enerji yatırımlarımızın yanı sıra makine ekipman ve tesislerimizin modernizasyonuna yönelik konu başlıkları öne çıkacak.

“ÇALIŞMALARIMIZIN TEMELİNDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VAR”

Hem faaliyet gösterdiğimiz alanların verimliliğine yaptığı katkı hem insana dokunan taraflarıyla aldığımız tüm aksiyonları planlarken sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket ediyoruz. Diğer yandan hayatın devamlılığına yönelik bir gıda maddesi olan unun geleceği için bir rol üstlendik. Bu sorumluluktan hareketle sürdürülebilirlik kavramı, çalışmalarımızın temelini oluşturuyor. Önümüzdeki dönemlerde, Tekirdağ ve Konya’da kurulu un üretim tesislerimizde elektrik enerjisi ihtiyacının karşılanması için 28 MW’lık yenilenebilir enerji santrali yatırımımızı hayata geçireceğiz. Böylece sürdürülebilirliği destekleyecek ve döngüsel ekonomiye önemli bir katkı sağlayacağız. Bunun yanı sıra un silosu tesisi, makine yatırımları ve modernizasyon konuları da gündemimizde olacak.

“RİSKLERİN ÇOĞALDIĞI BİR GELECEK BEKLİYOR”

Dünyamızın karşı karşıya olduğu iklim krizi başta olmak üzere yakın bölgemizde meydana gelen insani ve ekonomik sorunlar dahilinde sosyal dalgalanmaları göz önünde bulunduruyoruz. Bizi risklerin çoğaldığı bir gelecek bekliyor. Riskleri azami seviyede tutarak sistemlerin devamlılığını sağlayan sürdürülebilirlik, finans sektörünü besleyen önemli bir unsur haline geldi. Aynı zamanda kurumsal sorumluluğu teşvik eden sürdürülebilirlik odaklı anlayış, günümüzde şirketlerin yatırım planlarını yaparken göz önünde bulundurdukları temel bir parametre.

“SABIRLI YATIRIMLAR İYİ DEĞERLENDİRİLMELİ”

Bu doğrultuda, toplumsal bir sorunu baz alan ve buna çözüm üretmeyi amaç edinen yatırımların daha uzun vadeli ve verimli sonuçlar ortaya koyacağı kanaatindeyim. Belki bir miktar sabır ve daha fazla maliyet gerektiren bu tür yatırımların, sürdürülebilirlik ilkesine hangi çerçevede oturduğu iyi değerlendirilmeli. Bu değerlendirmeyi yaparken aynı sektör içinde sürdürülebilirlik performansı en yüksek olabilecek; yeşil teknoloji, sürdürülebilir tarım ve yenilenebilir enerji gibi doğrudan sürdürülebilirlik konularını ilgilendiren yatırımlar öncelikli düşünülebilir. Doğru ölçümleme için de şirket ve holdinglerin yıl sonu faaliyet raporlarına, sürdürülebilirlik stratejilerini ve hedeflerini de entegre edeceği içerikler hazırlamaları gerekiyor. Bu raporlar, yatırımların daha iyi analiz edilebilmesine, eksikliklerin görülebilmesine ve nitelikli gelecek planlamalarının yapılabilmesine katkı sağlıyor. Doğru bilgi akışının sağlandığı bir ortamda yatırımları da aynı ölçüde doğru girdilerle tasarlamak mümkün olacak.

Otokoç Otomotiv Finans ve Mali İşler Lideri Dr. M. Önder Kutman:
“Önceliğim düşük maliyetli kredi kaynakları”
Ajandamın en önemli başlığı düşük maliyetli kredi kaynaklarına ulaşabilmek. İçinde bulunduğumuz dönemde maliyetler önemli ölçüde artmış durumda. Dolayısıyla sınırlı ve yüksek miktarlı kaynağı, kârlılığın en çok olduğu coğrafyalara ve iş birimlerine kullandırmalıyız. Hedge pozisyonumuzu koruyor ve faaliyette olduğumuz tüm coğrafyalarda açık pozisyon taşımama prensibimize bağlı hareket ediyoruz.

Son yıllardaki en önemli gündem maddelerimiz arasında çevik dönüşüm ve sürdürülebilirlik başlıkları öne çıkıyor. Yine sürdürülebilirlik konusu da uzun yıllardır işimizin ayrılmaz bir parçası. Operasyonlar ve finans dahil şirketimizin tüm fonksiyonlarınca yürütülen her türlü faaliyet ve geleceğe yönelik planlamalarımız bu başlık altında inceleniyor ve revize ediliyor.

“DÜŞÜK KARBON EKONOMİSİNE GEÇİYORUZ”

Bugüne kadar sürdürülebilirlik alanına yönelik birçok adım attık.  Bunlar arasında en önemli 3 proje öne çıkıyor. Sıfır bazlı bütçe projemiz, sürdürülebilirlik komitemiz ve enerji verimliliği komitemiz. Ayrıca bağlı bulunduğumuz Koç Holding’in 2050 yılında karbon nötr olma hedefi doğrultusunda, düşük karbon ekonomisine geçişe yönelik faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.

YEŞİL FİNANS AJANDASI

2022 yılında, faaliyet gösterdiğimiz Yunanistan’da, yeşil geçiş yatırımı için AB Recovery and Resilience Fund’dan 12 yıl vadeli ve uygun faizli 750 milyon Euro kredi sağladık. Son olarak Ecording ile gerçekleştirilen iş birliğimiz kapsamında; Otokoç ve Otokoç 2. El‘den satın alınan her araç için müşterilerin tercihi doğrultusunda karaçam ve kızılçam tohum toplarını, ecoDrone’lar yardımıyla ağaçlandırılması zor alanlarla buluşturarak dev bir ormana dönüşmesine katkı sağlayacağız. Dünyada ve Türkiye’de yatırımcıların sürdürülebilirlik temalı yatırım ürünlerine yönelik talebi her geçen gün artmaya devam ediyor. Gelişmeleri yakından takip ediyor, konuyla ilgili fon kaynaklarını araştırıyor ve finans dünyasıyla bu doğrultuda iş birliğine yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Vaillant Group Türkiye CFO’su Hasan Eren:
“Ürünlerimizi yeşillendirmek için çalışıyoruz”
Yeni dönem ajandamda finansmana erişim, dijital dönüşüm, şirketlerimizin yapılandırılması, sürdürülebilirlik ve yenilenebilir enerji yatırımları, Türkiye ve yurt dışındaki belirsizlik koşullarında faaliyet kârlılığının sağlanması başlıkları öne çıkıyor.

Vaillant Group olarak vizyonumuz; evimizde, çevremizde daha iyi bir iklim oluşturmak üzerine kurulu. Stratejik önceliklerimiz de bu çerçevede şekilleniyor. Isıtma sektöründe kullanılan geleneksel ürünlerin daha verimli olarak tasarlanması, yenilenebilir enerjiye yönelik hibrit ürünler dahil yeni ürünlerin geliştirilmesi ve bunların yatırım kararlarını almak şirketimiz ve dolayısıyla finans bölümümüz için en önemli stratejik önceliklerden. Özellikle bu konuda, Avrupa’da yüksek bir pazar büyümesi gösteren enerji verimliliği yüksek ve elektrik enerjisiyle çalışan ısı pompası yatırımına yönelik çalışmalarımız önem teşkil ediyor. Fabrikamızda karbon emisyonu değerlerini düşürmek için yenilenebilir enerji kaynaklarımızın çeşitlendirilmesi üzerine de çalışıyoruz. Kısaca vizyonumuz doğrultusunda, ürünlerimizi ve üretim kaynaklarımızı yeşillendirmek için yatırımlar planlıyor ve uyguluyoruz.

“FARKINDALIK ARTMALI”

Şirketlerdeki farkındalığın arttırılması, Avrupa Birliği ile eş zamanlı olarak enerji regülasyonlarının devreye alınması ve uygulanması bizce en önemli konu. Örneğin, yakın gelecekte en büyük pazarımız olan Avrupa’da, ihracatçılarımız yüksek karbon emisyonuna sahip ürünlerini satmakta sıkıntı yaşayacak. Bu farkındalığa sahip şirketler, zamanında önlem alabilecekken farkındalığı olmayanlar zorlanacak. Şirketler, finans bölümleriyle beraber önce sürdürülebilirlik yol haritasını belirleyebilir. Bu kapsamda finans bölümleri şirketlerin gerekli olacak yatırımlarını değerlendirebilir ve şirket yönetimini doğru stratejileri uygulamak amacıyla yönlendirebilir. Enerji verimliliği, yatırım ihtiyaçları ve enerji yol haritası hakkında, konusunda uzman şirketlerden danışmanlık alınması şirketlerdeki enerji verimliliği alanındaki bilgi açığının kapatılması yönünde faydalı olacaktır.

Arzum Mali ve Kurumsal İşlerden Sorumlu Genel Müdür Arda Altıno:
“Finans sektörü sürdürülebilir ürün geliştirmeli”
Sürdürülebilir yatırımlara, dünyanın geleceğine yapılan bir yatırım gözüyle bakılması gerekiyor. Bu anlayışla da finans sektörünün sürdürülebilir yatırımlar için çok düşük faiz oranlarıyla daha uzun vadelerde kredi oranları GELİŞTİRMESİ gerektiğini düşünüyorum.

Sürdürülebilirlik uzun yıllardır odağımızda olan ve yatırım gerçekleştirdiğimiz bir alan. Arzum olarak uluslararası sürdürülebilirlik trendlerini yakından takip ediyor, sürdürülebilirliği operasyonlarımıza ve iş süreçlerimize uyguluyoruz. Sürdürülebilirlik yatırımları ajandamızın en üst sıralarında yer alıyor. Sürdürülebilirlik hedeflerimize ulaşma adına yönetim ekibinden oluşan bir sürdürülebilirlik komitesi kurduk.

ÖNE ÇIKAN PROJELER

Yine sürdürülebilirlik adına üretim ve ambalaj dönüştürme sürecine başladık. Bu kapsamda 2022’de hayata geçirdiğimiz sürdürülebilirlik projesiyle yedek parça sevkiyatlarını karton koli yerine dönüştürülmüş çok kullanımlı plastik kasalarla yapmaya başladık. Ayrıca Koli Dönüştürme Projesi’ne de imza atarak depodan çıkan kolileri karton dönüştürme makinesiyle boşluk doldurma işleminde kullandık. Böylece yıllık 36 hava yastığı bobini, 90 kağıt bobin alımı ve tüketimini sonlandırarak yılda 47 ton karton atığın önüne geçtik. Rota optimizasyonu projemizle iklim değişikliğiyle mücadeleye büyük katkıda bulunduk. Geowix’le geliştirilen entegre sistem üzerinden günlük sevk planlarını uygulamaya aldık. Projeyle bir günde 5 araçta ortalama yakıt tüketiminde yüzde 20 verimlilik elde ettik. Bayilerden iade alınan, sıfır olarak piyasaya sunulamayacak durumdaki kullanılmamış 3 bin 834 adet ürünü yenileyerek 1 yıl garantiyle kullanıcılarımızın beğenisine sunduk. Yine ihtiyaç duyulan yedek parçaları, kullanılmamış ürünlerden temin ettik.

“BANKALAR POZİTİF AYRIMCILIĞA YÖNELİYOR”

Bugün birçok banka sürdürülebilir yatırımlar konusunda pozitif ayrımcılığa yöneliyor. Sürdürülebilir yatırımlara öncelik veren banka sayılarının artması gerekiyor. Finans sektörünün sürdürülebilir yatırımlara, dünyanın geleceğine yapılan bir yatırım gözüyle bakması gerektiğini, bu anlayışla da sürdürülebilir yatırımlar için çok düşük faiz oranlarıyla daha uzun vadelerde kredi oranları geliştirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Pegasus Hava Yolları Finans Genel Müdür Yardımcısı Barbaros Kubatoğlu:
“Filo, dijitalleşme ve sürdürülebilik yatırımları odağımızda”
Pandemi döneminde planlanmış filo yatırımlarımızı iptal etmedik ve yeni uçaklarımızı teslim almaya devam ettik. Uçuş ağımıza yatırım için talebin geri dönmesini beklemedik. Bunun faydasını da finansal performans olarak bıraktığı yere en hızlı dönen ve üzerine çıkan hava yolları arasında yer alarak gördük.

Rekabetçi olabilmek için çevik olmak ve hızlı karar alabilmek çok önemli, özellikle de hava yolu işletmeciliği gibi ilk yatırım maliyetinin yüksek ve sabit yatırımın yoğun olduğu bir sektörde. Pandemiden en fazla etkilenen sektörde yer almamıza rağmen planlanmış filo yatırımlarımızdan vazgeçmedik. Sonuçta pandemi sonrası sektörümüzde dünya genelinde en iyi finansal sonuçlara ulaştık. Filo yatırımımız yeni dönemde de devam ediyor. Dijitalleşme yatırımlarımıza hız veriyoruz. Dijitalleşme sürecimizde aldığımız olumlu geri bildirimlerden çok gururlandık ve kendimize daha iddialı hedefler koyuyoruz. Yatırım ajandamızdaki bir diğer önemli ve ağırlığı giderek artan başlık da sürdürülebilirlik.

“TAAHHÜTTE BULUNDUK”

2019 yılında kadının toplumdaki yerinin güçlendirilmesi ve sektörde cinsiyet temsili, 2021 yılında 2050 net sıfır karbon emisyonu hedefi doğrultusunda, IATA ve UN WEB bünyesinde taahhütte bulunan öncü hava yolları arasında yer aldık. Bu sözlerimizi gerçekleştirmek için geniş katılımlı ve sonuç odaklı çalışmalar yürütüyoruz. Çalışmalar, yönetim kurulu ve üst yönetim tarafından destekleniyor. Uzun vadeli hedeflerimize ulaşmamız bu alandaki konulara yatırım yapmaktan geçiyor. Gerek çevre gerek sosyal konulardaki girişimlerimizi değerlendirirken, bunlara yönelik uzun vadeli projeleri değerlendiriyoruz. İş modelimizle bağlantılı ve uzun vadeli hedeflerimize katkı sağlayacak projeler bizim için yatırımla daha fazla değer yaratacağımız fırsatlar oluşturabilir. Bu konulara verdiğimiz önemi finansman planımıza da alıyoruz. Yakın dönemde Airbus’a verdiğimiz uçak siparişi kapsamındaki 10 adet Airbus A321neo uçağın finansmanını sürdürülebilirlik bağlantılı finansman modeliyle gerçekleştirdik. Bu işlem, İhracat Kredi Kurumu desteğiyle sağlanan ve sürdürülebilirlik hedefleriyle ilişkilendirilen ilk kredi işlemi olması itibarıyla önemli. Finansman projelerimizde buna benzer yeni girişimlerde bulunmaktan çekinmiyoruz. Bu tarz finansman modelleri tüm sektör için sürdürülebilirlik yatırımlarını teşvik etmede önemli.

“FİNANS SEKTÖRÜ YENİ MODEL GELİŞTİRMELİ”

Sürdürülebilir kalkınmanın geçici bir heves olmadığına ve uzun vadeli bir model olarak kabul edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu yaklaşım, aslında bizim alameti farikamız olan yalın ve verimli operasyon söylemiyle örtüşüyor. Bu doğrultuda, Türk finans sektörünün de ülkemizdeki paydaşların uzun vadeli verimliliğini ve rekabetçiliğini destekleyecek finansman projeleri geliştirerek reel sektöre destek olmalarını bekliyoruz.

Havacılık sektöründen örnek vermek gerekirse, karbon emisyon azaltımına yönelik sürdürülebilir havacılık yakıtı üretimi veya yeni nesil enerji teknolojilerine yönelik stratejik önemde projeler geliştiriliyor. Bunların çok hızlı bir şekilde yatırıma dönüşerek en kısa sürede üretim sağlayacak hale gelmesi lazım. Bu sürecin hızlandırılmasında finans sektörünün desteği önem taşıyor.

sahibinden.com CFO’su Burcu Batı:
“Temel sorun yeterli finansmana ulaşım”
Dünya, iklim değişikliği, eşitsizlik ve açlık gibi büyük zorluklarla karşı karşıyayken hem dünyamız hem ülkemiz sürdürülebilir yatırımlara her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyor. Ülkemizde bu konudaki en temel sorun, yeterli finansman ihtiyacının karşılanamaması.

Günümüz iş dünyası “VUCA World” denilen oldukça belirsiz, karmaşık, öngörülemeyen, hızla değişen bir yapı haline geldi. Bu dünyada işletmeler, yöneticiler ve çalışanlar, hızla değişen koşullara çevik bir şekilde uyum sağlamak, esnek ve yenilikçi olmak durumunda. Buna ek olarak ajandamda sürdürülebilir yatırım stratejileri, dijital dönüşüm ve teknoloji yatırımlarıyla çevik bir organizasyona dönüşmek, stratejik planlama ve risk yönetimi öncelikli başlıklar olarak yer alıyor.

“DNA’MIZDA SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VAR”

sahibinden.com, iş modelinin DNA’sında sürdürülebilirlik olan bir şirket. Sürdürülebilir hedefler doğrultusunda uzun yıllardır önemli projeler yürütüyoruz. Türkiye’de Yeşil Ofis Sertifikası almaya hak kazanan ilk e-ticaret şirketiyiz. Kurum içinde son dönemde yaptığımız yatırımlarla bu yaklaşımı güçlendirdik. Aldığımız birçok sürdürülebilir aksiyonun yanı sıra geçen yıl içinde araç filomuzu da hibrit araçlarla yenileyerek, bir yılda 329 ton karbon emisyonundan tasarruf elde ettik. Ofis içindeki dönüşümü, kullanıcılara sunduğumuz faydayla bütünleştiriyoruz. sahibinden.com, sunduğu teknoloji ve kolaylık sayesinde evlerde, işyerlerinde bulunan ikinci el ürünlerin tekrar kullanıma kazandırılmasıyla atık oluşumunun önüne geçerek sadece eşyanın değil, doğal kaynaklarımızın da korunmasına destek oluyor. “İkinci Elin Sürdürülebilirliğe Katkısı” raporuyla doğaya sağladığımız bu katkıyı somutlaştırdık.

“İNOVATİF YATIRIM ÜRÜNLERİ GEREKİYOR”

Dünya, iklim değişikliği, eşitsizlik ve açlık gibi büyük zorluklarla karşı karşıyayken hem dünyamız hem ülkemiz sürdürülebilir yatırımlara her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyor. Ülkemizde bu konudaki en temel sorun, yeterli finansman ihtiyacının karşılanamaması. Bu yüzden finansal kuruluşların, şirketlerin sürdürülebilir yatırımlar yapmalarını kolaylaştırmak için farklı, inovatif yatırım ürünleri sunmaları ve sürdürülebilirlik kriterlerini yatırım kararlarının merkezine yerleştirmeleri gerekiyor. Sürdürülebilirliği destekleyici regülasyonlar ve devlet teşviklerinin de sürdürülebilir yatırımları hızlandıracağı kanaatindeyim.