YENİ DÖNEMİN İLETİŞİM TONU

Kurumsal İletişim Liderleri konuştu... Türk iş dünyasının değerli "kurumsal iletişim" liderleri, "Kriz yönetimini de beraberinde getiren yeni dönemin iletişim tonu ve dili ne oldu, nereye evrildi?" sorumuza yanıt verdi. Temmuz 2021 sayımızın konukları; sigortacılık, finans ve sağlık sektörünün profesyonelleri oldu...

“İklim Krizi Yöneticileri”ne Kadro Açın!
2020’nin ilk aylarında tüm dünyada korona ile herkesi çaresiz bırakan CovId-19 gündemi, kriz iken “kaosa” evrildi. Bir yandan “normalleşme”yle ilgili adımlar atılmakta (her ne demekse) diğer yandan açılım politikalarıyla “kaldığımız yerden devam” gibi bir söylem gündemin üst sıralarında. 

Toz bulutu dağılmış değil. Aşıların işe yararlılığının netleşmesine uzmanlar, en az bir yıl daha var olduğunu söylüyor. Covid-19 tedavisinde ise durum daha da vahim. Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO) tarafından tavsiye edilen ve bilim insanlarının mutabık kaldıkları bir tedavi henüz ortada yok! Yani, uzun lafın kısası, daha uzunca bir süre kaotik ortamda yolumuzu ve yönümüzü bulmaya çalışacağız.

TENEFFÜS ZİLİNİN ÇALMASINI BEKLEYEN ÖĞRENCİLER GİBİ! 
Ama asıl gündem iklim krizi! Dünyanın dört bir tarafını; kuraklıkla, sıcaklıkla, buzulların erimesi ile ve doğal dengenin çıktıları olan afetlerle yokluyor. İnsanoğlunun “uygarlık” diye inşa ettiği sistemin, aslında uygarlıkla alakası olmayan bir şey olduğunu anımsatıyor. Öncelikle konuya devletlerin müdahil olmasını bekliyorduk ve teneffüs zilinin çalmasını bekleyen öğrenciler gibi dersliklerin kapısında bir şeyler yapılmasını bekliyorduk. Ama ortada somut bir şey yok!

MÜSİLAJLI YAŞAM!
Şirketler acilen, kurumsal yapılarında “iklim krizi kadrolarını” oluşturmalılar ki, mevcut işlerinin en azından sürdürülebilirliği konusunda birazcık nefes alabilsinler! “İklim krizi yöneticileri”, geleneksel paydaşlar yerine, iklim paydaşları üzerine yoğunlaşmak durumunda kalacak. Siyasete ve kamusal düzenleyici kurumlara “ayar” verecek olan gündem oralarda oluşacak. Ne diyelim; “Siyasette, ticarette, küresel gündeme, yani yaşamın bütününde müsilajlı yaşama hoş geldiniz!"

'SİGORTACILIK' & 'FİNANS'TA NASIL BİR İLETİŞİM TABLOSU HÂKİM?

Doğa Sigorta Kurumsal İletişim Müdürü SEDA GÜLER:
Negatif duyguların, yerini pozitif hislere bıraktığı bir dil oluşturduk
Yeni iletişim dili ve tonu, pandemiden çok önce başlayan bir süreçti. Dijital gelişme ve dönüşüm içinde, uzun bir süredir, faaliyetlerimizde dijital mecra kullanımları ve özellikle sosyal medyaya verilen önem artıyordu. Doğa Sigorta olarak bu konuda, özellikle son 3 yıldır önemli geliştirme, yenilik ve projelere imza attık.

Gündemi her zaman yakalamaya, sigorta gibi kurumsal ve resmiyeti fazla bir sektörde, ajansımızla güncel konu ve enteresan akımları içeriklerimize uygun biçimde taşımaya gayret ettik ve bunda başarılı da olduk. Neredeyse tüm sektörlerin sosyal medyaya yoğun ilgisiyle, eskisinden daha hareketli ve enerjisi yüksek, özgün içerik ve projelere teşvik eden bir süreç oluştu.  

İÇ VE ACENTE İLETİŞİMİMİZE DAHA ÇOK ÖNEM VERDİK
Zamanında “Bilgi Teknolojileri”ne yapılan yatırım ve geliştirmeler sayesinde tüm departmanlarımız ve acentelerimiz, pandemi döneminde sorunsuz ve eksiksiz çalışabildi. Biz de “Kurumsal İletişim” olarak, iç ve acente iletişimimize daha çok önem verdik. Hem merkez çalışanlarımızı hem de acentelerimizi ve ailelerini, hatta basın dostlarımızı içine katan, onların da çekimler, mesajlar ile dahil olduğu sosyal medya projelerimiz büyük sempati topladı. Tüm departmanlara dağıttığımız dergilere ulaşamasalar da, kurum haberlerimizi aylık raporlamalar yerine güncel ve eş zamanlı paylaştık.
“Pazarlama” ve “Satış” departmanlarımızla çok sıkı ve dirsek temasında çalıştık. Müşterilerimiz için salgın özelinde, fayda sağlayacak ek hizmetler sunan kampanyalara imza attık. Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nda (TSS) Covid-19 tedavi masraflarını poliçelere dahil etmek, kasko poliçeleri ile araç içi dezenfeksiyon/ sterilizasyon hizmetleri gibi gelişmeleri duyurduk. “Blog”umuzu faal kullandık ve sağlık için alınması lazım olan tedbirleri sık sık hatırlattık. 

MORAL VE MOTİVASYONU YÜKSEK TUTMAYA ÖZEN GÖSTERDİK
Moral ve motivasyonu yüksek tutmaya özen gösterdik. Herkesin psikolojik açından sıkıntıda olduğu bu zorlu süreç, biz iletişimciler için ortamı yumuşatma, var olan negatif duyguların yerini pozitif hislere bırakması, yüzleri gülümseten, iç ısıtan bir dilin oluşmasını gerektirdi. Özellikle anneler & babalar günü, milli bayramlarımız ya da meslek gruplarına özel günlerde, bu iletişimi en sıcak şekilde yaşattık. Pandemiyle birlikte artan dayanışma ve destek ruhuyla, bu günleri çok daha yüksek katılımlı, coşkulu paylaşım ve mesajlarla geçirdik. Şirket olarak, ihtiyaç sahiplerine yardımlarımızla, sosyal sorumluluğun önemine yeniden dikkati çektik. 

DİJİTAL DÜNYA... 
Üst yönetimlerimiz, acentelerimiz ile kahvaltı sohbetlerini, online gerçekleştirdi. “Uzaktan Çalışma, Yakından İletişim” olarak adlandırdığımız bu süreçte, dijital dünyanın tüm nimetlerinden faydalandık. Hayatımızı kolaylaştıran dijital alışkanlıkların birçoğu devam edecek...

Allianz Türkiye Kurumsal İletişim, Kurumsal Sorumluluk ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı BERNA ÖZDEMİR:
İletişimde, etkinlik ve şeffaflık prensiplerini benimsiyoruz
Allianz Türkiye olarak, varoluş amacımızı “Allianz Seninle” mottosuyla özetliyoruz. Başta müşterilerimiz olmak üzere, tüm paydaşlarımıza, hayatlarının her anında yanlarında olma sözü veriyoruz.

Müşterilerimize ve paydaşlarımıza taahhütlerimizin bir parçası olarak, iletişimde etkinlik ve şeffaflık prensiplerini benimsiyoruz. Pandemi döneminde bunlarda ve iletişim tonumuzda bir değişim olmadı. Hatta aksine, halihazırda uyguladığımız prensiplerin iç ve dış paydaş iletişimlerinde ne kadar önemli olduğu bir kez daha anlaşıldı.

SOSYAL SORUMLULUK...
Risk yönetimi üzerine kurulu olan sigortacılık sektörü, beklenmeyen olaylara, krizlere hazırlıklı bir yapıya sahip. Fakat halk sağlığını direkt etkileyen salgın, çok daha büyük bir toplumsal sorumluluğu da beraberinde getirdi. Bu bilinçle, toplumumuzun ve 5,5 milyon müşterimizin ihtiyacına göre aksiyonlar aldık. Bunlar hakkında onları şeffaf bir şekilde bilgilendirmek de önceliklerimiz arasında...

Yapı Kredi Kurumsal İletişim Direktörü ARDA ÖZTAŞKIN:
İletişimimizi “müşterilerimize fayda sağlama” odağıyla şekilllendirdik
Pandemi etkisiyle bu dönemde en büyük önceliğimiz, her zamanki gibi çalışanlarımızın ve müşterilerimizin sağlığını korurken, kesintisiz hizmet sunmak oldu.

Gündemin hiç olmadığı kadar anlık değiştiği bu olağandışı günlerde, marka iletişim çalışmalarında mesaj ve aksiyonların hızla belirlenip üretilmesi bir gereklilik halini aldı. 

SÜRECE BÜYÜK BİR HIZLA UYUM SAĞLADIK 
Yapı Kredi olarak, teknolojik altyapımız, çevik yapımız ve yüksek iletişim kültürümüzle, sürece hızla uyum sağladık. Odağımız müşterilerimize fayda sağlamaktı, iletişimimizi de bu doğrultuda şekillendirdik. Değişen farklı ihtiyaçlara yönelik sunduğumuz çözümlerimizle, bu dönemde müşterilerimizin sürekli olarak yanında bulunduğumuzu vurguladık. Büyük bir kurum olarak toplumsal sorumluluğumuzun farkındayız ve tüm çalışmalarımızı buna göre planlıyor ve yönetiyoruz.

Tam Finans Kurumsal İletişim ve Pazarlama Yönetmeni Gözde Ok:
İnsan odaklı bir iletişim dili kullanıyoruz
Pandemi döneminde yaptığımız iletişim, bugüne kadar alışık olduğumuz “kriz” iletişimlerinden biri değil. Covid-19 salgını, kariyer serüvenim boyunca yaşadığım hem global hem yerel etkiye sahip ender krizlerden birisi.

Pandemi, tüm iş süreçlerini olduğu gibi, iletişimi de daha fazla “dijital”e taşıdı. Basın toplantıları, sohbetler ve özel röportajlar, yerini “dijital” olanlara bıraktı. Dijitali en etkin kullanan ve bu sürece en hızlı adapte olan iletişimciler, daha fazla öne çıktı. Önümüzdeki dönemde de teknolojiyi daha etkin kullanmamız gerekecek. Alışık olduğumuz konvensiyonel kitle iletişim araçları, dijital kitle iletişim araçlarına evrilecek. 
Türkiye’nin her bir köşesinde faaliyet gösteren, yüzlerce çalışanı olan ve her kesime dokunan bir finans şirketinin “Kurumsal İletişimcisi” olarak; insan odaklı, samimi ve şeffaf bir iletişim dili kullanıyoruz. Müşteri, yatırımcı, basın ve tüm sosyal paydaşlarımız nezdinde kendi iletişim stratejimizi değiştirtecek bir durum oluşmadı.

Abdi İbrahim Kamu İlişkileri ve Kurumsal İletişim Direktörü M. OĞUZCAN BÜLBÜL:
Açık ve güvenilir bir çizgide yürüyoruz
İş yapış şekillerinin ve sosyal hayat dinamiklerinin sil baştan tanımlandığı bir süreçteyiz. Bu dönemde “çağa uygun bir iletişim dili” benimsemenin ve değerlerimizi kullandığımız dile yansıtmanın, samimi ve şeffaf olmanın önemine inanıyoruz.

Açık ve güvenilir bir çizgide yürümek vizyonuyla hareket ediyoruz. İletişimciler olarak işimizin en önemli parçası, doğru mecraları, doğru zamanda ve doğru mesajlarla değerlendirmek. Biz de her bir paydaşımıza kendimizi en iyi şekilde ifade edebilmek ve günün sonunda dokunduğumuz hayatları iyileştirmek üzere çalışıyoruz. Sektörümüzün gerektirdiği tüm hassasiyetleri göz önünde bulundurarak, hem geleneksel hem de sosyal medya, mobil ve dijital tüm yeni kanalları kullanarak etkili iletişim çalışmalarımızı yürütüyoruz.

Acıbadem Sağlık Grubu Kurumsal İletişim Direktörü ZEYNEP ÇUHACI AYAZ:
Samimi ve motive edici bir dil ve ton...
Tüm dünyanın gündeminin sağlık olduğu pandemi sürecinde, toplumun hızla artan bilgi ihtiyacı, verilen her bilginin “Kriz İletişimi” hassasiyetiyle yapılmasını gerektirdi.

İletişimin vazgeçilmez kuralı olan; doğru bilginin anlaşılır, net ve sade bir dille verilmesinin yanı sıra, hedef kitlenin tüm toplum olması, bilginin herkesin kolayca anlayabileceği şekilde sunulması için daha da dikkatli davranılmasına yol açtı. Dolayısıyla, pandemi süreciyle başlayan yeni dönemdeki iletişim dili; doğru bilgiyi duyguyla harmanlayarak bilinç düzeyine yükseltmeye çalışan, toplumda hâkim olan “belirsizlik” duygusuna karşı, güven veren ve toplumu ortak hareket etmeye yönelten, samimi ve motive edici bir dil ve ton kullanımını beraberinde getirdi. 

Novartis Türkiye İletişim ve Hasta İlişkileri Direktörü NİLÜFER GÜRPINAR GÜNER:
İletişimdeki önceliğimiz, doğru ve samimi olmak
Belirsizliklerle dolu bu süreç, iş sürekliliğini sağlamanın ve kriz yönetiminin kritik önemini hepimize gösterdi. Böylece iletişimde de yeni bir dönem başladı. Çoğumuzun evlerimizden çalıştığı bu dönemde, dijital iletişim giderek daha fazla önem kazandı.

Novartis olarak hasta ve hasta yakınları, en temel önceliğimiz. Aramıza mecburi mesafelerin girdiği bu dönemde de her zaman yanlarındayız. Dijital iletişim kanallarımız üzerinden onlarla sürekli iletişim kuruyor, ihtiyaçlarına ve beklentilerine yönelik çalışmalarımızı sürdürerek, bu doğrultuda projeler hayata geçiriyoruz. Çalışanlarla iletişimimizi de dijital kanallardan gerçekleştiriyoruz. Tüm topluma yönelik iletişim çalışmalarındaki en büyük hassasiyetimiz, doğru ve samimi olmak. 

Amgen Türkiye ve Gensenta Kurumsal İlişkiler Kıdemli Müdürü TUĞBA ÇAMLI CANTÜRK:
"Kurumsal vatandaşlık" tarafında da etkiniz
Pandemiyle birlikte hayatlarımız yeniden şekillendi. “Yeni Normal” adı verilen dönemde; dijitalleşme, dönüşüm, değişim, inovasyon ve çeviklik kavramları yoğun bir şekilde hayatımıza girdi.

Tüm dünyanın “Neredeyse bir gecede” denebilecek bir sürede yepyeni bir hayata uyandığı bu dönemde, öngörülü olmak, hızlı karar alıp uygulayabilmek odaklanmamız gereken en önemli alanlar oldu. Ayrıca sosyal sorumluluk ve kurumsal vatandaşlık tarafında da etkin bir şekilde var olmak, yeni dönemin olmazsa olmazlar arasındaki yerini aldı. 

LİV Hospital Kurumsal İletişim ve Marka Müdürü MİNE TUDUK:
Bilgilendirmeleri en üst düzeyde tuttuk
Pandemiyle yaşanan kriz döneminde, iletişim biçimi de değişti. Sağlık sektörü olarak, dünyanın da bilmediği, her gün yeni bir şey öğrendiğimiz bir süreçle karşı karşıyaydık. Bu yüzden misafirlerimize bilgi ve farkındalık veren yazılı ve görsel içerikler hazırladık, canlı Instagram yayınları gerçekleştirdik.

Çalışanlarımızın güvenliğine yönelik, iç iletişim odaklı farklı eğitimler ve bilgilendirme toplantıları gerçekleştirdik. Misafirlerimizin endişesini gidermek için halka yönelik afişler, kapalı devre TV’ler, broşür, video içerikler hazırladık. Sağlık iletişimi ve hizmetini aksatmadan devam ettirebilmek adına kronik hastalara ve konuklarımıza doktorlarımız, online danışmanlık hizmeti verdi. Poliklinik, yatan hasta, ameliyathane, kronik hasta takiplerinin yapıldığı, özellikle kemoterapi ve radyoterapi hastaları ile kadın doğum hastalarının olduğu alanlarda aldığımız güvenlik tedbirleri ve bilgilendirmeleri en üst düzeyde tuttuk. 

Yeditepe Üniversitesi Diş Hastanesi Kurumsal İletişim Müdür Yardımcısı Dilara Durna:
İletişim, en güçlü ve tek köprümüz 
Pandeminin etkisi, diğer sektörler gibi, sağlık alanında da yıkıcı bir değişimi beraberinde getirdi. Hastalarımızı ve çalışanlarımızı bilinçlendirmek ve sağlıklarını korumak için iletişime her zamankinden daha çok önem verdik.

“Kriz İletişimi”ni nasıl yönettik, neler yaptık?.. Yeditepe Üniversitesi Diş Hastanesi olarak, aldığımız pandemi önlemlerinin yanı sıra, hızlı hareket ederek sadece hastalarımızı değil, toplumu bilinçlendirmeyi görev edindik. Marka iletişim çalışmalarının yanında, yeni nesil sosyal mecralarda çeşitli eğitici programlar gerçekleştirerek binlerce kişiye ulaştık. Bir sağlık kurumu için öncelikli olan ilk şeyi yaptık; daha çok kişinin hayatına dokunduk. Bu yolda da iletişim, en güçlü ve tek köprümüz oldu.