Tasarrufun Getirdiği İtibar

KURUMSAL İLETİŞİMCİLER KURUM İÇİNDE TASARRUF KÜLTÜRÜNÜ YAYGINLAŞTIRMAK İÇİN HANGİ İLETİŞİM STRATEJİLERİNİ BENİMSİYOR? SU VE ENERJİ TASARRUFU YAPAN BİR ŞİRKETİN İTİBARI, ÇALIŞANLAR VE PAYDAŞLAR NEZDİNDE NASIL FARK YARATIYOR? TOPLUMUN ÇEVRE BİLİNCİ YÜKSELİRKEN, ŞİRKETLERİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ODAKLI İLETİŞİMİ GÜVEN VE BAĞLILIĞI NASIL ETKİLİYOR? ANADOLU SİGORTA KURUMSAL İLETİŞİM VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK KOORDİNATÖRÜ BERNA SEMİZ ERGÜNTAN, “GELECEK NESİLLERİN YAŞAM HAKKINI GÜVENCE ALTINA ALIYORUZ” DİYOR. ESAS HOLDİNG KURUMSAL İLİŞKİLER DİREKTÖRÜ BERRAK KUTSOY, KAYNAKLARI VERİMLİ KULLANMANIN KURUM KÜLTÜRLERİNDE OLDUĞUNA DİKKAT ÇEKİYOR. IPEKYOL GROUP KURUMSAL İLETİŞİM VE HALKLA İLİŞKİLER MÜDÜRÜ MİNE HOMRİŞ İLHAN, “TASARRUF GÜVENİ PEKİŞTİRİYOR” DİYOR. MİGROS KURUMSAL İLETİŞİM VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK GRUP DİREKTÖRÜ KAAN ÜNVER, İYİ GELECEK PLANINA DİKKAT ÇEKİYOR. YEMEKSEPETİ KURUMSAL İLETİŞİM DİREKTÖRÜ SENEM SÖZMEN “TASARRUF GENİŞ BİR VİZYONUN PARÇASI” DİYE KONUŞUYOR. SUNAR YATIRIM KURUMSAL İLETİŞİM DİREKTÖRÜ YUSUF EKİZ, “İLETİŞİMİ STRATEJİK BİR GÜVEN ARACINA DÖNÜŞTÜRDÜK” DİYOR. HEPSİBURADA KURUMSAL İLİŞKİLER, İLETİŞİM VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK BAŞKAN YARDIMCISI CEM TANIR İSE SÖZLERİNİ TUTMAYA ÇALIŞTIKLARINI SÖYLÜYOR. »

SEYFETTİN BAYRAM I s.bayram@businesslife.com.tr

Günümüzde kurumların başarısı yalnızca finansal göstergelerle değil toplumsal sorumluluk anlayışıyla da ölçülüyor. Tasarruf artık salt maliyetleri azaltan bir yöntem değil çevreye, insana ve geleceğe yapılan stratejik bir yatırım olarak görülüyor. Su, enerji ve diğer tüm doğal kaynakların bilinçli kullanımı, sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlarken şirketlerin güven ve saygınlık kazanmasına da zemin hazırlıyor. Tasarrufun sağladığı itibar, kurum içinde çalışanların aidiyetini artırıyor, dışarıda ise paydaşların güvenini pekiştiriyor. Böylece markalar yalnızca ürün veya hizmetleriyle değil aynı zamanda sorumluluk bilinciyle de değer kazanıyor.

Çalışanlar bu yaklaşımı sahiplenerek kurumsal kültürün taşıyıcısı olurken yatırımcılar ve toplum, çevreye duyarlı şirketleri geleceğin güvenilir iş ortakları olarak görüyor. Sonuçta, tasarruf yalnızca bugünü korumak değil gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için atılan kararlı bir adımdır. Fransız yazar Antoine de Saint-Exupéry’nin sözleriyle “Dünyayı atalarımızdan miras almadık, çocuklarımızdan ödünç aldık.” Bu bakış açısı, tasarrufun aslında kurumların itibarını besleyen en güçlü değerlerden biri olduğunu açıkça gösteriyor.

 

BERNA SEMİZ ERGÜNTAN I ANADOLU SİGORTA KURUMSAL İLETİŞİM VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK KOORDİNATÖRÜ

“GELECEK NESİLLERİN YAŞAM HAKKINI GÜVENCE ALTINA ALIYORUZ”

“Bu yıl 100’üncü yaşını kutlayan bir şirket olarak amacımız bugünün ihtiyaçlarını karşılarken gelecek nesillerin yaşam hakkını güvence altına almak.”

Sürdürülebilirlik bizim için yalnızca bir sorumluluk değil aynı zamanda iş stratejimizin ayrılmaz bir parçası. 2024 yılı boyunca attığımız adımlar, karbon ayak izimizi azaltmaktan toplumsal projelere kadar geniş bir etki alanı yarattı. Bu rapor, çevreye, topluma ve ekonomiye sağladığımız değerin somut bir yansıması. Bu yıl 100’üncü yaşını kutlayan bir şirket olarak amacımız bugünün ihtiyaçlarını karşılarken gelecek nesillerin yaşam hakkını güvence altına almak.

2024 Sürdürülebilirlik Raporumuzu yakın zamanda yayınladık. Buna göre 2024’te sera gazı emisyonları yazılım aracılığıyla hesaplanarak bağımsız denetimden geçirildi. Genel müdürlük binasındaki kat mutfaklarında tek kullanımlık karton bardakların kullanımı sonlandırıldı, Marmaris Ultra Trail etkinliğinde çevre dostu uygulamalar hayata geçirildi. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'nı tanıtmak amacıyla eğitimler, atölyeler gerçekleştirildi ve sosyal medya hesaplarımızda bilgilendirme içerikleri paylaşıldı.

SÖZDEN EYLEME

Toplumsal cinsiyet eşitliğini kurumsal kültürün temel unsurlarından biri olarak benimsiyoruz. 2024’te başlattığımız “Sözden Eyleme WEPs” projesiyle bu yaklaşımı sigorta ekosistemine yaymayı hedefliyoruz. Sosyal sorumluluk projelerimiz arasında, orman yangınlarının erken tespiti için hayata geçirilen Ormanın Gözleri, eğitime katkı sağlayan Anadolu Sigorta Kütüphaneleri ve afet dönemlerinde sokak hayvanlarının tedavi ihtiyaçlarını karşılayan Kurtaran Araç projeleri öne çıktı. 2022 yılında Tarım ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü iş birliğiyle başlatılan Ormanın Gözleri projesi kapsamında 2024’te 5 yeni insansız gözetleme kulesi devreye aldık. Doğal afetler sırasında gezici veteriner kliniği ihtiyacını karşılamak amacıyla önemli bir projeye imza attık. Kurtaran Araç projesiyle sokak hayvanlarının yaşam koşullarını iyileştirdik ve toplum sağlığına katkıda bulunduk.

 

BERRAK KUTSOY I ESAS HOLDİNG KURUMSAL İLİŞKİLER DİREKTÖRÜ

“KAYNAKLARI VERİMLİ KULLANMA KURUM KÜLTÜRÜMÜZ”

“Tasarruf kültürünü kurum içerisinde yaygınlaştırırken hem bireysel katkıyı hem ortak dayanışmayı önemsiyoruz. ‘Birlikte ve Özerk’ değerimiz doğrultusunda çalışanlarımızın bağımsız düşünmesini ve karar alma süreçlerine aktif katılımını teşvik ediyoruz.”

Son 5 yıl içerisinde kurumumuza sağladığımız en önemli katkılardan biri sürdürülebilirlik odaklı bakış açısını kurumsal karar alma süreçlerine entegre etmek oldu. Kaynakları verimli kullanma bilincinin sadece operasyonel düzeyde değil kurum kültürünün bir parçası haline gelmesi için çalıştık. Bu anlayış kurum içi farkındalığın artmasına, çalışanlarımızın sürece daha fazla sahip çıkmasına ve itibarımızın güven, sorumluluk ve değer üretimi ekseninde güçlenmesine katkı sağladı. Bugün geldiğimiz noktada tasarrufu sadece ekonomik bir gereklilik değil kurumsal sürdürülebilirliğin ayrılmaz bir unsuru olarak gören bir anlayış yerleşmiş durumda.

SORUMLU VATANDAŞLIK

Günümüzde kurumların itibarı yalnızca ekonomik başarılarıyla değil topluma, çevreye ve geleceğe karşı sergiledikleri sorumlulukla da şekilleniyor. Bu noktada su ve enerji tasarrufu gibi çevresel duyarlılığı yüksek uygulamalar, şirketin uzun vadeli vizyonunu ve toplumsal rolünü açıkça ortaya koyuyor. Bu anlayış, bizim “sorumlu vatandaşlık” değerimiz doğrultusunda yalnızca kaynakları korumayı değil aynı zamanda çalışanlarımızın kurumlarına duyduğu güveni, paydaşlarımızın ise iş birliği konusundaki bağlılığını güçlendiriyor. Çünkü günümüzde sadece iyi iş yapan değil, iyi değerlerle hareket eden şirketler fark yaratıyor.

BİRLİKTE VE ÖZERK

Tasarruf kültürünü kurum içerisinde yaygınlaştırırken hem bireysel katkıyı hem ortak dayanışmayı önemsiyoruz. “Birlikte ve özerk” değerimiz doğrultusunda çalışanlarımızın bağımsız düşünmesini ve karar alma süreçlerine aktif katılımını teşvik ediyoruz. Aynı zamanda “aile olmak” değerimizle, paylaşım ve birlikte gelişme ruhunu güçlendiren kapsayıcı bir iletişim ortamı oluşturuyoruz.

 

MİNE HOMRİŞ İLHAN I IPEKYOL GROUP KURUMSAL İLETİŞİM VE HALKLA İLİŞKİLER MÜDÜRÜ

“İTİBARI GÜÇLENDİRİYOR”

“Tasarruf uygulamaları operasyonel verimliliğin yanı sıra güven ve sorumluluk duygusunu da pekiştiriyor. Paydaşlarımız açısından tasarruf, şirketimizin uzun vadeli bakış açısını ve sürdürülebilirlik konusundaki kararlılığını gösteriyor. Bu da itibarı güçlendiren çok önemli bir unsur oluyor.”

Sürdürülebilirlik çalışmalarını kurum içinde görünür ve sahiplenilir hale getirmek şirkete son 5 yıldaki en önemli katkım oldu. Enerji ve su tasarrufundan ambalaj dönüşümüne, kadın odaklı sosyal projelerden üniversitelerle iş birliklerine kadar pek çok alanda yürütülen çalışmaların doğru bir şekilde anlatılması ve paydaşlarımızla paylaşılması için güçlü bir iletişim zemini kuruldu. Böylece sürdürülebilirlik yalnızca teknik bir konu değil çalışanlarımızın ve iş ortaklarımızın gündelik hayatına da yansıyan bir kültür haline geldi.

“TASARRUF GÜVENİ PEKİŞTİRİYOR”

Tasarruf uygulamaları yalnızca operasyonel verimlilik sağlamıyor, aynı zamanda güven ve sorumluluk duygusunu da pekiştiriyor. Çalışanlarımız, kurumlarının kaynaklarını dikkatle kullandığını gördükçe bu çabayı sahipleniyor ve gurur duyuyor. Paydaşlarımız açısından bakıldığında ise tasarruf, şirketimizin uzun vadeli bakış açısını ve sürdürülebilirlik konusundaki kararlılığını gösteriyor. Bu da itibarı güçlendiren çok önemli bir unsur oluyor. Bizim için en önemli nokta şeffaflık ve süreklilik. Çalışanlarımızla düzenli olarak bilgilendirici içerikler paylaşıyor, küçük adımların büyük etkiler yaratabileceğini örneklerle anlatıyoruz. Eğitimler, iç bültenler ve atölyeler aracılığıyla farkındalık yaratıyoruz.

“SAMİMİYET ÖNEMLİ”

Toplumda çevre bilinci arttıkça, bizim de sürdürülebilirlik alanındaki iletişimimiz daha çok karşılık buluyor. Burada en çok önem verdiğimiz konu samimiyet. Attığımız adımları, elde ettiğimiz sonuçları ve henüz yolun başında olduğumuz alanları şeffaf biçimde paylaşıyoruz. Bu yaklaşım, markamıza duyulan güveni pekiştiriyor ve bağlılığı güçlendiriyor. Biz iletişimde büyük iddialardan çok, somut gelişmeleri ve öğrenim yolculuğumuzu paylaşmayı tercih ediyoruz.

 

KAAN ÜNVER I MİGROS KURUMSAL İLETİŞİM VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK GRUP DİREKTÖRÜ

“BEŞ ANA STRATEJİMİZDEN BİRİ”

“Migros’un 5 ana stratejisi arasında sürdürülebilir ekosistem önemli bir yer alıyor. Bu stratejik hedef doğrultusunda hazırladığımız ‘İyi Gelecek Planımızı’ yalnızca bir yol haritası olarak değil iş yapış şeklimizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz.”

İklim değişikliğiyle mücadele, gıda israfının önlenmesi, plastik atıkların azaltılması, sürdürülebilir tarımın desteklenmesi, toplumsal cinsiyet eşitliğinin desteklenmesi, eğitim ve fırsat eşitliğinin sağlanması, takip ettiğimiz öncelikli başlıklar arasında.

YERELLEŞME PROJELERİ

Yerelleşme projelerimizle tarımın geleceğine yatırım yapıyoruz. Çiftçilerimizin emeklerinin karşılığını almalarına katkı sağlarken uygun fiyatlarla sağlıklı gıdayı sofralara taşıyoruz. Bu yaklaşımla hayata geçirdiğimiz Ordu Yumurta Üssü projemizde, ekonomik geliri olmayan kadın üreticiler desteklenerek, fındık ağaçları altında gezen tavuklarla yumurta üretimi yapmaya başladılar. Kayseri Yeşil Mercimek Projemiz kapsamında verdiğimiz alım garantisinin yanı sıra lojistik ve paketleme desteğiyle güçlenen çiftçiler, 10 bin dekarlık alanda tamamen yerli yeşil mercimek üretimi yapıyorlar. Üretimini desteklediğimiz ve raflarımıza taşıdığımız Bingöl Balı, ülkemizin Avrupa Birliği Coğrafi işaretli tek balı. Diğer yandan akademik danışmanlık alarak onarıcı tarım belgelendirme kriterlerini geliştirdik ve Türk Standartları Enstitüsü (TSE) onayı aldık.

2050 NET SIFIRA DOĞRU

Migros olarak gıda imha oranlarımızı 2030 yılına kadar yüzde 50 azaltmayı hedefliyoruz. Operasyonel iyileştirmeler, son tüketim tarihi indirimleri, gıda bağışları, kompost ve biyogaz dönüşümleriyle şimdiye kadar yaklaşık yüzde 33’lük bir azaltım sağladık. Soğutucu gazlar kaynaklı emisyonlarımızı azaltmak için daha düşük küresel ısınma potansiyeli olan gazların test edilmesi ve faydalı buluş sertifikasına sahip sulu soğutma sistemini mağazalarımıza yaygınlaştırıyoruz. Bu sistemle gaz kaçakları yüzde 90 oranında düşüyor. Yenilenebilir enerji yatırımlarımız kapsamında 2026 sonuna kadar toplam enerji tüketimimizin üçte birini kendi güneş enerjisi santrallerimizden sağlamayı hedefliyoruz. Hayata geçirdiğimiz bu projelerle 2030 yılı sonuna kadar karbon emisyonlarında yüzde 42’lik bir azaltım sağlamak, 2050 yılına kadar ‘Net Sıfır’ hedefimizi gerçekleştirmek için somut adımlarla ilerliyoruz. Bilim Temelli Hedefler Girişimi'nden (SBTi) bu karbon emisyonu azaltım hedeflerimize tam onay aldık. Çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık kurum kültürümüzün temel taşları. Çalışanlarımızın yüzde 46’sı kadın ve ülkemizde en fazla kadın istihdamı sağlayan şirketlerin başındayız. Kadın yönetici oranımızı 2027’de yüzde 35’e çıkarmayı ve üst yönetimde kadın temsilini artırmayı hedefliyoruz.

 

SENEM SÖZMEN I YEMEKSEPETİ KURUMSAL İLETİŞİM DİREKTÖRÜ

“TASARRUF GENİŞ BİR VİZYONUN PARÇASI”

“Tasarruf kültürünü geleneksel bütçe yönetimi ve kârlılık artışı gibi dar bir çerçeveden çıkararak onu çok daha geniş bir vizyonun parçası haline getiren bir iletişim stratejisi izliyoruz. Bizim için tasarruf döngüsel ekonomiyi beslemek ve gezegenimiz üzerindeki ekolojik ayak izimizi en aza indirmek anlamına geliyor. Bu stratejiyi, çalışanlarımızın katılımını teşvik eden ve sahiplenmesini sağlayan projelerle hayata geçiriyoruz.”

Son beş yılda en gurur duyduğumuz gelişmelerden biri kurumsal itibarımızın paydaşlarımız nezdinde istikrarlı bir şekilde güçlenmesi. Bu başarıyı IPSOS iş birliğiyle her yıl düzenli olarak gerçekleştirdiğimiz Kurumsal İtibar Araştırması’nın somut verileriyle de teyit ediyoruz. 2024 yılı araştırma sonuçları bir önceki yıla kıyasla neredeyse tüm paydaş gruplarımızda kurumsal itibarımızın temelini oluşturan güven skorunda anlamlı bir artış yaşandığını gösteriyor. Bu artışlar arasında en dikkat çekici olanları Yemeksepeti müşterilerimizin güven skorundaki 10 puanlık, üniversite öğrencilerindeki 12 puanlık ve restoran iş ortaklarımızdaki 14 puanlık yükseliş olarak sıralayabilirim. Aynı zamanda kendi çalışanlarımızın gözündeki itibarımızın 5 puanlık bir artış göstermesi, içeride yarattığımız pozitif kültürün ve aidiyet duygusunun en net kanıtı. Bu veriler paydaşlarımızla kurduğumuz şeffaf ve güvene dayalı ilişkinin ne kadar doğru bir yolda ilerlediğini bize gösteriyor.

İKİ KRİTİK AJANDA

Sürdürülebilirlik vizyonumuzun merkezinde, enerji tasarrufu ve atık yönetimi gibi iki kritik konu yer alıyor. Bu alanlardaki kararlılığımızı WWF Türkiye ile yürüttüğümüz Yeşil Ofis programı ve her yıl yenilediğimiz sertifikamızla somutlaştırıyoruz. Bu bir sertifikasyon sürecinin ötesinde tüm ekibimizi kapsayan bir bilinçlendirme ve katılım seferberliği anlamına geliyor. Program kapsamında çalışanlarımıza yönelik düzenli eğitimler kurguluyor, anketlerle hem farkındalık düzeylerini ölçüyor hem sürdürülebilirlik alanında şirketten beklentilerini öğreniyoruz. Küresel bir farkındalık hareketi olan WWF Dünya Saati uygulamasına her yıl tüm çalışanlarımızla birlikte katılım göstermemiz de bu konudaki hassasiyetimizin bir başka göstergesi. Tüm bu çabalar yalnızca çevresel etkimizi azaltmakla kalmıyor, aynı zamanda çalışan bağlılığı ve motivasyonu üzerinde de ölçülebilir derecede olumlu bir etki yaratıyor.

ÇALIŞAN KATILIMI

Tasarruf kültürünü, geleneksel bütçe yönetimi ve kârlılık artışı gibi dar bir çerçeveden çıkararak, onu çok daha geniş bir vizyonun parçası haline getiren bir iletişim stratejisi izliyoruz. Bizim için tasarruf aynı zamanda döngüsel ekonomiyi beslemek ve gezegenimiz üzerindeki ekolojik ayak izimizi en aza indirmek anlamına geliyor. Bu stratejiyi, çalışanlarımızın katılımını teşvik eden ve sahiplenmesini sağlayan projelerle hayata geçiriyoruz.

“MARKA GÜVENİ VE SADAKATİNDE KRİTİK”

“İTİBARI ŞEKİLLENDİRİYOR” Toplumda artan çevre bilincinin markaların itibarını şekillendiren en önemli unsurlardan biri haline geldiğini görüyoruz. Bu dönüşüm, kurumsal itibar araştırmamızın etki analizi sonuçlarına da net bir şekilde yansıyor. Araştırmamızda, genel kamuoyunun bir markaya duyduğu güveni etkileyen faktörleri analiz ettiğimizde, sürdürülebilirliğe vurgu yapan şirketlerin itibarının daha pozitif etkilendiğini gözlemliyoruz. Bu faktörün etki skoru 2023 yılında 3,5 iken 2024 yılında 4'e yükseldi. Bu artış iki önemli gerçeği ortaya koyuyor:

İKİ GERÇEK Birincisi, toplumun markalardan artık sadece ürün ve hizmet değil, aynı zamanda gezegene karşı sorumluluk beklediği. İkincisi ise Yemeksepeti olarak bu alanda attığımız adımların ve yürüttüğümüz iletişimin toplum nezdinde giderek daha fazla fark edildiği ve takdir topladığı şeklinde ortaya çıkıyor. Bu veri sürdürülebilirlik odaklı çalışmalarımızın marka güveni ve sadakati inşa etmede ne denli kritik bir rol oynadığının en somut kanıtı.

 

YUSUF EKİZ I SUNAR YATIRIM KURUMSAL İLETİŞİM DİREKTÖRÜ

“İLETİŞİMİ STRATEJİK BİR GÜVEN ARACINA DÖNÜŞTÜRDÜK”

“İletişimimizi başarılarımızın ardındaki motivasyona, emeğe ve çevresel hassasiyete vurgu yapacak şekilde yeniden konumlandırdık. İletişimi operasyonel bir destekten stratejik bir güven inşa aracına dönüştürmek, en anlamlı kazanımımız oldu.”

İletişimi görünürlük sağlayan bir işlev olmaktan çıkarıp iş stratejilerimizle entegre hale getirmek öncelikli bir adımdı. Bu çerçevede özellikle sürdürülebilirlik ve verimlilik hedeflerimizi teknik ya da operasyonel anlatımlar yerine şirketin tüm paydaşları nezdinde güven ve itibar kazandıran bir iletişimle aktarmaya çalıştık.

YENİDEN KONUMLANDIRMA

Grubumuzun Ar-Ge merkezli üretim gücünü, biyoendüstri alanındaki yenilikçi ürünlerimizi ve yatırımlarımızı, sürdürülebilir mısır ve ayçiçeği tarımı gibi örnek uygulamalarımızı çalışanlarımıza, iş dünyasındaki iş ortaklarımıza ve topluma anlatırken sorumluluk duygusuyla hareket ettik. İletişimimizi başarılarımızın ardındaki motivasyona, emeğe ve çevresel hassasiyete vurgu yapacak şekilde yeniden konumlandırdık. Bu sayede markamız, ürün ve hizmet kalitesinin yanı sıra vizyonu, sürdürülebilirlik anlayışı ve geleceğe olan katkısıyla anılır hale geldi. İletişimi operasyonel bir destekten stratejik bir güven inşa aracına dönüştürmek, en anlamlı kazanımımız oldu.

“TASARRUFA YAKLAŞIMIM İNSANİ”

Bir iletişimci olarak tasarruf ve verimlilik kavramlarına maliyet odaklı yaklaşmak yerine, insani fayda merkezli bakıyorum. Her şeyden önce suyun ve enerjinin bilinçli kullanımı, geleceğimize ve kaynaklarımıza karşı sorumluluğumuzun bir parçası. Bu bilincin ilk olarak çalışanlarca benimsenmesi, kurum kültürünün inşasında temel rol oynuyor. Böylece tasarruf ve verimlilik konusu, talimatla uygulanmaktan çıkarak içselleştirilen bir yaklaşım haline geliyor. Bu da çalışanlarda aidiyet duygusunu artırıyor. Bu çerçevedeki politika ve uygulamalarımız, paydaşlarımız nezdinde Sunar’ı ticari bir aktör olmanın ötesine taşıyarak yaşadığı çevre ve birlikte çalıştığı insanlar için katma değer üreten bir yapı olarak öne çıkarıyor. Bu doğrultuda, sürdürülebilir tarım modelli bitkisel sıvı yağ üretimimizle biyobozunur ve kompostlanabilir biyopolimer çalışmalarımız, kurumsal kimliğimizi temsil eden yenilikçi ve sorumluluk odaklı faaliyetler arasında başı çekiyor. İşin doğasına yönelik sürdürülebilir yaklaşımımız sayesinde de uzun vadeli ve güvene dayalı iş birlikleri kurarken çalışan bağlılığına ve iş doyumuna katkıda bulunuyoruz.

“ŞEFFAFLIK VE KATILIMCILIK ÖN PLANDA”

ÖLÇÜLEBİLİR VERİ İletişim stratejimizin merkezinde iki temel unsuru ön planda tutuyoruz: şeffaflık ve katılımcılık. Şirket içinde yürütülen her tasarruf uygulamasının sonuçlarını, organizasyonumuza olan etkilerini ve faydalarını ölçülebilir verilerle paylaşmaya özen gösteriyoruz. Bu şeffaflık, bilgilendirmenin yanı sıra farkındalık oluşturma ve sorumluluğu paylaşma anlamına geliyor. Ayrıca, çalışanlarımızı sürece katkı sunan aktörler haline getirmeyi hedefliyoruz.

SAHİPLENİLEN KÜLTÜR Bu amaçla fikir öneri platformları, iç iletişim kampanyaları ve atölye çalışmaları düzenleyerek katılımcılığı destekliyoruz. İç iletişim araçlarımızı – bültenler, görsel panolar, e-posta serileri, video içerikler gibi – etkin biçimde kullanarak başarı hikayelerini görünür kılıyor, özgün ve etkili uygulamaları teşvik ediyoruz. Böylece her bireyin önerisi anlam kazanırken tasarruf bilinci, üst yönetimin talebi olmaktan çıkıp kurumda canlı ve ortak sahiplenilen bir kültüre dönüşüyor.

 

CEM TANIR I HEPSİBURADA KURUMSAL İLİŞKİLER, İLETİŞİM VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK BAŞKAN YARDIMCISI

“SÖZÜMÜZÜ TUTMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ”

“Gezegenin kaynaklarını korumak, toplumla birlikte büyümek ve güven ortamını teknolojiyle yeniden tanımlamak her zaman önceliğimiz. Çevre dostu uygulamalarımızdan girişimci kadınların desteklenmesine, yapay zekadan afet bölgesindeki işletmelere kadar geniş bir alanda paydaşlarımıza 'Hep Yanında' olma sözümüzü yerine getirmek için çalışmaya devam ediyoruz.”

Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi ve Kadının Güçlenmesi Prensipleri imzacısı Hepsiburada olarak ilk kez iklim bağlantılı risk ve fırsat analizini de içeren 2024 Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayımladık. Bu yıl üçüncüsünü yayımladığımız Sürdürülebilirlik Raporu’nda çevresel, toplumsal ve yönetişim alanlarında “Hep Yanında” söylemiyle tanımladığımız yeni stratejik yaklaşımı kamuoyuyla paylaştık. Bu yıl ilk kez iklim bağlantılı risk ve fırsat analizini gerçekleştirdik. Sürdürülebilirlik önceliklerimizi yeniden tanımlayarak bu öncelikleri “Gezegenin Yanında”, “Ekosistemin Yanında” ve “Güvenin Yanında” başlıkları altında topladık.

“PAYDAŞLARLAYIZ”

Hepsiburada ‘Hep Yanında’ yaklaşımıyla her zaman olduğu gibi geleceğe dair de sorumluluk alarak kurumsal karar alma mekanizmalarımızı bu perspektifle şekillendiriyoruz. Bu rapor, sürdürülebilirlik anlayışımızın iş yapış biçimimize entegre olduğunun bir göstergesi. Gezegenin kaynaklarını korumak, toplumla birlikte büyümek ve güven ortamını teknolojiyle yeniden tanımlamak her zaman önceliğimiz. Çevre dostu uygulamalarımızdan girişimci kadınların desteklenmesine, yapay zekadan afet bölgesindeki işletmelere kadar geniş bir alanda paydaşlarımıza 'Hep Yanında' olma sözümüzü yerine getirmek için çalışmaya devam ediyoruz.

YENİ STANDARTLAR

Hepsiburada, “Gezegenin Yanında” başlığı altında 2024 yılında çevresel sürdürülebilirlik alanında operasyonel dönüşümünü hızlandırdı. Özellikle ambalaj, lojistik ve döngüsel ekonomi alanlarında uygulamaya aldığı projeler, karbon emisyonlarını azaltma yönünde çözümler sunarken kaynak kullanımını da optimize etti. Ortak Barkod Sistemi sayesinde yalnızca 2024 yılı içinde 18 milyon adet etiketten tasarruf sağlandı. Bu uygulama hem kaynak verimliliği hem operasyonel çeviklik açısından önemli bir kazanım sağladı. Hepsiburada’nın teslimat modeli de sürdürülebilirlik odağında dönüştü. 8.061 aktif HepsiMat noktası üzerinden günlük ortalama 3.700 teslimat gerçekleştirilerek karbon yoğun teslimat modellerine alternatif oluşturuldu. Lojistik yatırımları kapsamında filoya 26 yeni elektrikli araç dahil edilerek toplam 125 araca ulaşıldı.

BUSINESS LIFE