ERKEK BİR ŞEYE, KADIN HER ŞEYE ODAKLANDI!

GYY Seyfettin Bayram

Özellikle çalışan kadınlar, pandeminin sosyal, ekonomik etkileri ile bireysel ve ailevi yaşantıları arasındaki dengeyi çok sağlam kurdu. Tüm dünyada iktisadi şartların değişmesi ve iş dünyası okyanusundaki dev dalgalar, rotalarında sapmaya yol açmadı.

Pandeminin kavuruculuğundan kaçanlar, uzaktan çalışmanın serinliğine sığındı. Covid-19 denen virüs, mali ve idari tablosu muazzam şirketleri bile oyuncak tekneler gibi salladı. Tüm bireylerde nevrastenik etkilere dahi sebebiyet veren salgına, kadınlar daha güçlü ve kararlı şekilde direndi. Tunç kızıllığında, çelik sertliğindeki sinir sistemleriyle, bu noktada erkeklere meydan okuduklarını çok rahatlıkla dile getirebilirim. 

BAŞARIYI UCUZLATMADILAR
Özellikle çalışan kadınlar, pandeminin sosyal, ekonomik etkileri ile bireysel ve ailevi yaşantıları arasındaki dengeyi çok sağlam kurdu. Tüm dünyada iktisadi şartların değişmesi ve iş dünyası okyanusundaki dev dalgalar, rotalarında sapmaya yol açmadı. Sıhhatin son derece pahalı olduğu ve maskesiz nefes bile alınamayan bu süreçte kadınlar, en alt kademeden en üst icra mertebesine kadar, başarı ve neşenin ucuzlamasına imkân tanımadı. Erkek bir şeye odaklanırken, kadın her şeye derman olmanın çarelerini üretti. 

HAKLARINA SAHİP ÇIKTILAR
Erkeklerle yıllarca eşitlik ve adalet noktasında büyük savaş veren kadın, zor viraj kabul edilen pandemi döneminde kazanımlarına öylesine sahip çıktı ki, biraz yorulsa elde ettiği haklarda eksilmeler yaşayabilirdi. Özetle; kadının yapamayacağı, başaramayacağı hiçbir şey yoktur. Kadınların “pasif ve hükmedilebilir” olmadıklarını görmekten gurur duyuyorum. 

CİNSİYET ÇEŞİTLİLİĞİ
Mart ayına özel bu sayımızda, yönetim kurulları özelinde “50 Şirketin ‘Yönetimde Kadın’ Gücü”ne odaklanırken, liderlerimizden “İş’te Eşitlik” için 5 yıllık stratejilerini öğrendik. “Kadınlarla güçlendirilmiş bir ‘İcra Kurulu’ nasıl fark yaratabilir?” sorusuna da yanıt aradık. Kişisel fikrim, kurullardaki ve üst düzey kadın yönetici oranındaki artış, üretime ve başarıya, haliyle kârlılığa da yüzde yüz olumlu yansıyor. “Cinsiyet Çeşitliliği”ni zenginleştiren şirketlerin, büyüdüğünü ve geliştiğini gözlemliyorum. Ayrıca "İK'nın Fırsat Eşitliği Politikası"nda insan kaynakları profesyonellerine; “Markalarda Cinsiyet Eşitliği”nde ise pazarlama alanındaki iş insanlarımızın söylemlerine kulak kabarttık.

CÜCELOĞLU'NU TANIMIŞ OLMANIN BAHTİYARLIĞI...
Yeni doğmuşlara yer açmak için midir ölüm? Bazı kayıplar öyle telafisiz ki, o insanın artık yaşamadığı fikrine alışmak bile zor. Geçtiğimiz ay içinde ebediyete uğurladığımız sevgili hocamız Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu’na Allah’tan rahmet, sevenlerine başsağlığı ve sabırlar diliyorum. 
O neşeli tavırlarıyla bize bir oyun yapmak için gizlendiğini, bir ekrandan sesini duyacağımı hayâl ediyorum hep. Ama bir gerçek var; o artık toprağa kök salmış koca bir çınar. Dalları mesabesindeki öğrencileri olan bizler ise ondan aldığımız feyzle, insanlığa faydalı olmaya çalışacağız. Onu tanımış olma bahtiyarlığıyla teselli buluyorum. Son yolculuğuna uğurlarken, cenazesinde, Deniz Bayramoğlu'nun gözyaşları gözümün önünden gitmiyor. 
Ruhu şad, mekânı cennet olsun...

Yazarın 1.03.2021 00:00:00. Tarihinden Önceki Yazıları