HATAY ESKİ GÜZEL GÜNLERİNE DÖNENE KADAR UNUTTURMAYACAĞIZ!

GYY Seyfettin Bayram

Depremin üstünden altı ay geçti. Bu 6 ay içinde Hatay'a 3 kez gittim. Şokun yaşandığı, acının arşa yükseldiği en korkunç günlerin tanığı oldum. Sonrasında umudu taze tutmak, yaraları sarmaya destek olmak için yine gittim. Ve en son Uludağ Enerji'nin daveti üzerine yine Hatay'a doğru yola düştüm.

Hatay deyince aklıma gelen ilk 3 kelime gastronomi, tarih ve kültür. Bugünlerde öyle değil. Kendime sözüm Hatay bana bu 3 kelimeyi hatırlatana kadar Hatay ziyaretlerimin sıklığı artacak. Hatay’ı Hatay’ın dışından bakarak anlamak gerçekten mümkün değil. Her şey yolundayken nasıl sabah uçağa binip akşam uçağıyla geri dönme pahasına bile olsa Hatay’ı yaşıyorsak bugün de eski günlerine dönmesi için bunu yapmamız gerekiyor.

Hatay’ın o zengin mutfağını hepimize tanıtan esnaf lokantalarının korunması, gelecek kuşaklara taşınması, umudun hiç bitmemesi gerekiyor. Hatay’daki kültür mozaiğinin en önemli parçalarından biri farklı inanışlar farklı toplumlarsa biri de o zengin mutfağıdır. O yüzden Hatay’a sözüm var. Deprem sonrasında bu mirasın sürdürülebilirliğini sağlamak zorundayız. Yoksa sahip olduğumuz bu kadim toprakların büyük zenginliğini geleceğe nasıl taşıyabiliriz?

 

‘HATAY YAŞAM VE GELİŞİM KAMPÜSÜ’ HİZMETE AÇILDI

Hatay’a bu seferki ziyaretimin vesilesi olan konuysa Uludağ Enerji’nin Hatay’da hizmete açtığı Yaşam ve Gelişim Kampüsü projesiydi. Bursa Uludağ Üniversitesi ile Panoffect’in destek sağlayacağı ve 2 yıl sürecek projeden, 40 binden fazla kişinin yararlanması planlanıyor. Proje alanının yer aldığı kampüste sanat, oyun ve meslek atölyeleriyle psikolojik danışmanlık hizmetinin yer alacağı 9 konteyner bulunuyor.

Uludağ Enerji, aynı zamanda çocuk ve gençlerin müzik, dans, tiyatro ve resim okulu olarak kurgulanan sanat atölyeleriyle ilgilenmelerini ve yeteneklerini geliştirmelerini sağlamayı hedefliyor. Antakya Halk Eğitim Merkezi ve TOÇEV ile iş birliği yapılarak kurgulanan kadınlara yönelik meslek atölyelerindeyse deprem sonrası ailesini kaybeden ya da farklı sebeplerle çalışmak zorunda olacak bireylere meslek edindirmek, mesleki becerilerini geliştirmek isteyenler içinse istihdam edilebilirliğini artırmak için eğitimler düzenleniyor. Katılımcılar, eğitimler sonunda istihdama yönlendirme ve üretilen ürünlerden gelir elde etme konusunda da desteklenecek.

 

“UZUN SÜRE BURADAYIZ”

Uludağ Enerji CEO’su İsmail Ergüneş, ilk günden itibaren deprem bölgesinde bulunmaya ve insanların yaralarını sarmaya çaba gösterdiklerini anlatıyor. “Acil ihtiyaçların giderilmesinden sonra ise bölgede kalıcı bir proje geliştirmek adına Yaşam ve Gelişim Kampüsü projemizi devreye aldık. Bu projemiz sadece bir başlangıcı değil, aynı zamanda bölge için sürdürülebilir bir çalışma modelini de temsil ediyor. 2 yıl sürecek olan projemizden 40 bin kişinin yararlanmasını planlıyoruz. Projenin gerçekleşmesine katkı sağlayan Bursa Uludağ Üniversitesi ve Panoffect şirketine teşekkür etmek istiyorum” diyor.

Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz ise “Toplumun ihtiyaçlarına duyarlılıkla yaklaşan ve onların hayatlarında pozitif izler bırakmayı amaçlayan bir üniversite olarak bu projeye destek vermekten mutluluk duyuyoruz. Alanında uzman hocalarımızla her detayında yer aldığımız bu projeye sürdürülebilir bir katkı sağlamayı hedefliyoruz” diye konuşuyor. Projenin bir diğer partneri olan Panoffect CEO’su Salih Subaşı ise projenin temelinde yatan sevgi ve dayanışma unsurlarının kendileri için çok değerli olduğunu belirtiyor ve “Depremin yaralarını birlikte sarmak için çalışmaya, yardımlaşmaya ve birlikte olmaya devam ediyoruz” diye anlatıyor.

İş dünyası, akademi, sanatçılar, esnaflar, turizmciler, öğrenciler… İnanılmaz günleri birlikte yaşıyoruz. Ne Hatay’ın ne Kahramanmaraş’ın ne Adıyaman’ın ne Gaziantep’in ne de Malatya’nın elini hiç bırakmayacağız.

Yazarın 1.08.2023 00:00:00. Tarihinden Önceki Yazıları