PROF. DR. SİNAN CANAN I BİYOLOG VE SİNİRBİLİM UZMANI
Her teknolojik gelişme hayatımıza bir çok kolaylık getirdiği gibi, çoğu kez “ayarlarımızla” uyumsuzlukları nedeniyle kısa yahut uzun vadede bize sorunlar çıkartabiliyor. İnsanın Fabrika Ayarları’nda sıklıkla vurgulamaya çalıştığım gibi, biz kesintisizi olarak teknolojik yenilikler üzerinde düşünürken nadiren “insanın gerçek ve yapısal ihtiyacı nedir?” sorusunu soruyoruz. Teknolojide en büyük motivasyonumuz, yapabildiğimiz her şeyi yapmak. Hayatı aşırı kolaylaştıran, bizi sürekli hızlandıran, tonla işimizi gittikçe daha zahmetsiz halletmemizin bin bir yeni yolunu sunan teknolojik gelişmelerin büyük bir kısmı hemen herkesin gözlemlediği gibi işlevsizleşmemize ve sıkışmamıza da neden olabiliyor.
Bu gelişmelerden en yenisi, bir kaç yıldır son kullanıcı düzeyinde hayatımıza girmiş olan üretken yapay zeka teknolojisi.
Uzunca bir zamandır benim de kullandığım bu teknolojinin olası “zararları” tüm insan bilimciler gibi benim de bir süredir kafamı meşgul ediyordu. Elbette bu konuda yapılacak bilimsel çalışmaların sonuçlarını da bekliyorduk. İşte bunlardan birisi yakın zamanda karşımıza çıktı ve ChatGPT adlı öncü üretken yapay zeka platformunu yoğun olarak kullananların beyin işlevlerindeki değişime dair ilk endişe verici bulguları okumaya başladık. Şimdi sizlere, bu çalışmanın bizzat ChatGPT yardımıyla hazırladığım özetini sunuyorum*:
YAPAY ZEKÂYLA DÜŞÜNMEK KOLAYLAŞTI, PEKİ AMA NE FEDA EDİYORUZ?
Yapay zekâ destekli araçlar—özellikle ChatGPT—hayatımıza inanılmaz bir hızla girdi. Artık birkaç kelimeyle özet yazdırabiliyor, araştırma yapabiliyor hatta sınavlara hazırlanabiliyoruz. Peki bu konforun bedeli ne?
MIT Media Lab tarafından yapılan çarpıcı bir araştırma, bu soruya somut verilerle cevap veriyor: “ChatGPT gibi yapay zekâ araçları, eleştirel düşünme ve beyin aktivitesini ciddi şekilde azaltıyor olabilir.”
DENEYİN TASARIMI: BEYİN Mİ, GOOGLE MI, CHATGPT Mİ?
Araştırmacılar, yaşları 18–39 arasında değişen 54 katılımcıyı üç gruba ayırdı:
- Yalnızca kendi beyinlerini kullanarak yazanlar,
- Google üzerinden araştırarak yazanlar,
- ChatGPT’den yardım alarak yazanlar.
Katılımcılardan belirli başlıklar altında kısa denemeler yazmaları istendi. Deney boyunca EEG (elektroensefalogram) ile beyin dalgaları daha sonra detaylı analizlerden geçirilmek üzere kaydedildi.
Bulgular:
BEYİN AKTİVİTESİ EN DÜŞÜK GRUP CHATGPT KULLANICILARI
Çalışmanın en çarpıcı bulgusu, ChatGPT grubundaki deneklerin, özellikle dikkat, yaratıcılık ve yürütücü işlevlerle ilişkili EEG dalgalarında diğer iki gruba göre en düşük beyin aktivitelerine sahip olması. Araştırmaya göre:
- Bu gruptaki kişiler çoğunlukla ChatGPT’ye bir taslak yazdırıp sadece düzenlemeler yaparak ilerliyorlar.
- Çoğu, metni okurken içerikle zihinsel bir bağ kurmak yerine, doğrudan kopyalayıp yapıştırmayı tercih ediyorlar.
Bir başka deyişle, yazıyı ChatGPT yazarken, kullanıcı da adeta zihinsel “uykuya” geçiyor ve ileri zihinsel işlevleri neredeyse hiç devreye girmiyor.
KARŞILAŞTIRMALI SONUÇLAR: BEYNİNİ KULLANANLAR DAHA YARATICI
- Kendi beyinleriyle yazan katılımcılar, theta, delta ve alpha dalgalarında en yüksek aktiviteyi gösteriyorlar. Bu dalgalar yaratıcılık, odaklanma ve hafıza ile doğrudan ilişkili olduğunu bildiğimiz dalgalar.
- Google kullananlar da yüksek düzeyde bilişsel çaba sarf ediyor. Arama, seçme, filtreleme ve sentezleme işlemleri Google grubundakilerin beynini yeterince uyarabiliyor.
ChatGPT kullanımı, bilgiye tek bir “kopya” olarak erişme eğilimini tetikliyor gibi görünüyor.
BELLEK VE ÖĞRENME SÜRECİ: İÇSELLEŞTİRME YOKSA HAFIZA DA YOK
Araştırmacılar, katılımcılara birkaç gün sonra aynı yazı görevlerini tekrar verdiklerinde dikkat çekici bir bulguya daha ulaşmışlar. ChatGPT kullanıcıları, önceki metinlerini hatırlamakta diğer gruplara göre çok daha belirgin bir şekilde zorlanıyorlar. Oysa yalnızca kendi zihinsel yetkinlikleri ile yazan grup, hem içerikleri daha iyi hatırlıyor hem de önceki fikirlerini geliştirebiliyor. Bunun anlamı şu: Yapay zekâya fazla yaslanmak, hafızayı ve içselleştirmeyi zayıflatıyor.
EĞİTİMCİLER İÇİN UYARILAR: “GPT ANAOKULLARI MI KURACAĞIZ?”
Araştırmayı yöneten Dr. Nataliya Kosmyna, bu veriler ışığında önemli bir soru yöneltiyor:
“Eğer yetişkin bireyler üretken yapay zeka kullanımı bu kadar hızlı şekilde düşünmeyi bıraktırıyorsa, çocuklar üzerinde ne gibi etkileri olabilir?”
Özellikle gelişim çağındaki çocukların beyinleri için yapay zekâ ile pasifleşen bir öğrenme süreci, uzun vadede ciddi bilişsel zararlar yaratabilir. Zihnin (ve tabii ki beyin devrelerinin) zorlanarak geliştiğini biliyoruz ve bu zorlanmaları ortadan kadıran her teknolojik yardım aslında uzun vadede insana iyilikten çok kötülük edecek gibi…
EĞİTİMDE AI KULLANIMI NASIL OLMALI?
Bu araştırmaya bakarak elbette yapay zekânın bütünüyle zararlı olduğu sonucunu çıkaramayız. Ancak, tüm teknolojik ürünlerde olduğu gibi, nasıl kullandığımızın ne kadar önemli olacağı bir kez daha gözler önüne seriliyor. ChatGPT’ye tamamen teslim olmak, yazı görevlerini “doldurulacak boşluklara” çevirmek ve onun verdiği sonuçları düşünmeden, üzerinde çalışmadan kopyalamak, yapay zeka teknolojisinin en kötü kullanım biçimi. Öte yandan, kendi fikirlerini oluşturduktan sonra ChatGPT’yi bir editör gibi kullanmak, aldığı sonuçlar üzerine kafa yormak ve alternatif görüşleri keşfederek ilham almaya devam etmek, elbette ki bu teknolojinin iyi kullanım örneğini teşkil ediyor. Usta olduğumuz bir konuda yapay zekanın bize harika ufuklar açacağı kesin; ama aynı zamanda yapay zeka bu günlerde ustalaşmanın önündeki en önemli engel gibi duruyor. Özellikle de teknik ve entelektüel konularda.
GELECEK NE GETİRİYOR?
Araştırmacılar şimdilerde benzer deneyleri yazılım geliştirme ve kod yazma gibi alanlarda yürütüyorlar. İlk sonuçlar, bilişsel etki açısından benzer eğilimler gösteriyor.
Ayrıca, eğitim politikalarının, sınav biçimlerinin ve öğretmen eğitimlerinin AI çağında yeniden yapılandırılması gerektiği konusunda geniş çaplı tartışmalar başlamış durumda.
TEKNOLOJİYLE DÜŞÜNMEK, DÜŞÜNMEYİ TERK ETMEK OLMASIN
Yapay zekâ, potansiyel olarak öğrenmeyi destekleyici ve ilham verici bir araç olabilir. Ancak bu aracın nasıl kullanıldığı, onun dost mu yoksa düşman mı olacağını belirliyor.
Beynimiz, kullanıldıkça gelişen bir organ. Onu dinlendirmenin değil, çalıştırmanın yollarını aramalıyız. ChatGPT gibi araçlar bize fikir sunabilir ama fikir üretme kapasitemizin yerini almamalı.
*Bu yazı Chat GPT’nin geçtiğimiz iki yılı aşkın süredir İnsanın Fabrika Ayarları içeriği üzerine eğitilmiş bir özel alt modülü aracılığıyla, ilgili haberden çıkarttığı özet üzerinden yeniden düzenlenerek oluşturuldu. Ve çıktılar, bizzat tarafımdan bir hayli mıncıklandı. ????
KAYNAK: https://time.com/7295195/ai-chatgpt-google-learning-school/