HAYATINIZIN BU YILKİ TEMASI NE?

Canan Ercan Çelik

Sosyal Medyada yerli, yabancı yazarlara atfedilerek özellikle yılın bu zamanlarında sıklıkla paylaşılan ve Selçuk Yöndem'in seslendirmesiyle adeta canlanan anonim ve büyük ihtimal çeviri bir şiir var: 'İyi Düşünün'.

İyi düşünün;

Bu yılınızı iyi geçirdiniz mi?

Sağlıklı olduğunuz için hiç sevindiniz mi?

Bu yıl hiç gün ışığıyla uyandınız mı?

Kaç kez güneşin doğuşunu izlediniz?

Bir neden yokken kaç kişiye hediye aldınız?

Kaç sabah yolda bir kediyi okşadınız?

Bu yıl yeni doğmuş bir bebek parmağınızı sıkıca tuttu mu hiç?

Ve siz onu hiç kokladınız mı?

Yaz gecelerinde ne çok yıldız olduğuna hiç şaşırdınız mı?

Kendinize bu yıl kaç oyuncak aldınız?

Kaç kez gözlerinizden yaş gelinceye kadar güldünüz?

Yaşlı bir ağaca sarıldınız mı bu yıl?

Çimlere uzandığınız oldu mu?

Çocukluğunuzdan kalan bir şarkıyı söylediniz mi hiç?

Hiç taş kaydırdınız mı bu yıl?

Kaç kez kuşlara yem attınız?

Bir çiçeği dalındayken kokladınız mı?

Bu yıl kaç kez gökkuşağı gördünüz?

Ya da hediye alan bir çocuğun gözlerindeki ışığı?

Kaç kez mektup aldınız bu yıl?

Eski bir dostunuzu aradınız mı hiç?

Kimseyle barıştınız mı bu yıl?

Aslında mutlu olduğunuzu kaç kez fark ettiniz bu yıl?

İyi bir yılın bunlar gibi bir çok küçük şeye bağlı olduğunu hiç düşündünüz mü bu yıl?

Yayılın çimenlerin üzerine, acele edin

Er veya geç çimenler yayılacak üzerinize

Şiiri okuduğunuzda tahminen, siz de benim gibi, kelimeler içten içe kıyılarımıza vururken ve tam da özünde böyle yapmayın denirken, performans kaygısına düşüp sözü geçenlerin kaçını yapıp, kaçını da ıskaladığınızın hesabına girişmişsinizdir. Zemin bir iş dergisi olunca okuyucu profili çıkarmak zor değil!

Neyse ki, henüz yeni yılın başlarındayız. Bir sonraki yıl eşiğine kadar yapılacaklar, hatırlanacaklar, geride bırakılacaklar listelerimize eklemelerimizi yapabiliriz.

Hazır yeni yıl hedefleri, dilekleri boyutuna girmişken, YouTuber Barış Özcan’ın ‘Bu yıl, 2023 yılı için herkes kendi hayatının temasını TEK KELİMEYLE belirlesin’ önerisine de değinmeden geçemeyeceğim. Amaç kişisel hikayelerimiz için bir tema belirleyip, bu kelimeye odaklanmak, farklı anlamlarıyla hayatımıza geçirmek. Diyelim ki temamız ‘SADE’ olsun. Bir yandan, daha yalın yaşamayı, işleri, ilişkileri, dilimizi sadeleştirmeyi, gösterişten uzaklaşmayı hedeflerken, diğer yandan şekersiz çay/kahve içmeyi ve daha nice farklı sadeliği paletimize ekleyebiliriz. Artık gönlünüz hangi temayı çekerse hikayenin baş kahramanı, yönetmeni, senaristi, oyuncusu hepsi sizsiniz. Doğaçlama serbest. Yılın sonunda bu tematik film gözünüzün önünden geçtiğinde ‘Vay be, ne performanstı ve ne yıldı!’ demek de ‘sade’ce sizin elinizde.

Benim temam ve sembol kelimem ‘HAFİF’. Bedenimdeki ve hayatımdaki yükleri azaltmak, atmak, hafiflemek istiyorum. Ruhuma ağır gelen, zamanımı ve enerjimi orantısızca tüketen yükleri – işler, ilişkiler, rutinler vb. – bir bir geride bırakmak istiyorum. Hafiflemek, tazelenmek, yeni dengeler bulmak, dilimi, zihnimi temizlemek, daha bütün, daha huzurlu, daha neşeli ve daha odaklı olmak amacındayım. Bunun için de her gün en az bir pekiştirici adım atma niyetindeyim.

Hadi gelin, daha da ileri götürelim bu tema belirleme işini ve ülkemiz için de birer tema seçelim. Madem hepimizin küçük büyük çeşitli rolleri var ve hepimiz ortak bir gelecek ve hikayenin parçasıyız, o zaman temalarımız birbirini tamamlayıp, tekrarlayarak 2. yüzyıldaki Cumhuriyet öykümüzü oluştursun.

Olmazsa olmaz temalarımızı bulalım. ‘ADALET’ diyelim mesela. ‘LAİKLİK ve DEMOKRASİ’ diyenler bütünlesin. ‘KUVVETLER AYRILIĞI’, ‘ŞEFFAFLIK’ teması zemini güçlendirsin. ‘UMUT’ diyelim. Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘’Umutsuz durum yoktur. Umutsuz insan vardır. Ben umudumu hiç kaybetmedim.’ deyişinden güç alalım.

‘LİYAKAT’ teması illaki katılsın, gençlerin ülkelerine olan inancı kırılmasın. ‘FIRSAT EŞİTLİĞİ’ var, ‘HAK’ var, ‘HUKUK’ var diyebilelim, ülkeden gitmemeleri için güvenceleri olsun. ‘ÇAĞDAŞ’ bir ülke için ‘BİLİM’, ‘SANAT’ ve ‘EĞİTİM’ temalarıyla katkıda bulunanlar tabloyu büyütsün, güçlendirsin. ‘EŞİTLİK’, ÇOK SESLİLİK’, ‘ÇEŞİTLİLİK’ temel taşlarımız olsun. Öyle bir mozaik oluşsun ki, tek sesliliğin, yandaşlığın, kabalığın, şiddetin, yoksulluğun, israfın, yolsuzlukların, ayrımcılığın, din istismarının, haksızlıkların, hukuksuzluğun sonu gelsin. Yeter ki, her gün, her birimiz niyetlerimiz için birer adım atalım, sorumluluk alalım, seçtiğimiz temaya ruhumuzu üfleyelim.

‘SEÇİM’ ‘BEN’im, egemenlik ve yeni yüzyıldaki ‘CUMHURİYET’ hikayesi de kayıtsız şartsız ‘BİZ’im.

Gerisi teferruat!

Yazarın 1.01.2023 00:00:00. Tarihinden Önceki Yazıları